Fındığın Dört Mevsimlik Hikayesi: Pirazizli Kadının Sanat Dokusuna Dönüşen Eseri
Giresun’un gözde ilçesi Piraziz’de, fındık kırma atölyesi işleten Demet Öztürk, sıradan bir işletmenin ötesine geçerek evinin merdiven duvarlarını adeta büyülü bir sanat galerisine çevirdi. Bu özel proje, fındığın yaşam döngüsünü ve doğayla olan iç içe geçmiş serüvenini, renkli ve anlam yüklü yağlı boya resimlerle anlatıyor.
İlham Kaynağı ve Yaratım Süreci
Öztürk, başlangıçta atölyesinin üst katında küçük bir dekorasyon çalışması yaparken, bu fikri daha büyük bir sanat projesine dönüştürmeye karar verdi. Görsel Sanatlar Öğretmeni Mustafa Seyis’in desteğiyle, duvarlara fındığın detaylı ve ay ay anlatıldığı bir seri resim yerleştirdi. Bu çalışma, yaklaşık iki ay süren imece usulü bir işbirliğiyle hazırlandı ve her bir detay özenle işlendi.
Fındığın Doğadan Sanata Yolculuğu
Her ayın temasıyla şekillenen bu serüvende, fındığın gelişim aşamalarını ve doğadaki yerini anlatan resimler yer alıyor. Öztürk şöyle diyor: Her gün işime giderken, bu renkli duvarların önünden geçerken kendimi adeta bir zaman tünelinde hissediyorum. Her ayın fındıkla ilgili ayrı bir anlamı ve önemi var. Bu duvarlar, sadece görsel bir şölen değil; aynı zamanda fındığa duyduğumuz saygının ve doğa ile olan bağımızın da bir ifadesi.
Sanatın Doğa ve Gelenekle Buluşması
Duvarlara sadece fındık değil, Karadeniz’in eşsiz doğasına ait çeşitli unsurlar da yansıtıldı. Öztürk şunları ekliyor: Sadece fındığın kendisi değil, fındık bahçelerinde sıkça görülen doğa unsurlarına da yer verdik. Bahçede yetişen sakarca bitkisi, renkli çiçekler olan çuha, menekşe ve mimoza ile birlikte, fındık dallarına yuva yapmış kara tavuklar da resmedildi. Bu kara tavuklar, bolluk ve bereketin simgesi olarak tasarlandı ve ziyaretçilere farklı bir deneyim sunuyor. Hatta, burada geleneksel üretimin ve doğanın iç içe geçtiği, farklı bir sanat formu ortaya çıktı.
İlginç ve Benzersiz Bir Girişim
Öztürk, Türkiye’de bu konseptte, yani 12 ay boyunca fındığın gelişim sürecini anlatan başka bir sanat çalışmasının olmadığını vurguluyor. Bu özgün girişim, hem doğanın güzelliklerine hem de geleneksel üretim biçimlerine dikkat çekerek, kültürel ve sanatsal açıdan da fark yaratıyor. Ayrıca, bu çalışma, bölgedeki üreticilere ve doğa severlere ilham kaynağı oluyor ve ziyaretçilerin ilgisini sürekli olarak çekiyor.