Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Hayreddin Turan

İslam Ülkelerinin İşbirliği İçin Aracı Diller ve Kültürlere İhtiyacı Yok

İslam Ülkelerinin İşbirliği İçin Aracı Diller ve Kültürlere İhtiyacı Yok. İslam dünyası; tarihi zenginliği, doğal güzellikleri, müthiş ekonomik potansiyeliyle, gelişmesinin önündeki engelleri aşmak isteyen 57 ülkeye sahip büyük bir güç haline geldi bugün. Genç nüfusu, dinamik iş dünyası ile dünyanın gözünü çevirdiği bu ülkelerin büyük bir kısmının karşısına, bugüne kadar hep sömürgeciler çıkmış.

Bu süreçte çok büyük yaralar almış, dolayısıyla bir türlü istediği refaha kavuşamayan ülkeler var. Bu noktada şüphesiz ihtiyaç duydukları şey, samimi bir dost eli, insanca yaklaşan kardeş bir ülke, güven veren, kendisini sömürmeyecek bir iş dünyası…

Coğrafi konumu ve stratejik önemiyle dünyanın dikkatle takip ettiği Türkiye; hem doğulu hem batılı, hem Avrupalı hem Asyalı, gittiği yerlere katkıda bulunan anlayışıyla, dünyada ender ülkelerin başında geliyor.

Bu yönüyle Türkiye; Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın da yıllardır başlattığı bir süreci, bugün daha da ileriye taşıyarak, “kazan-kazan” ilkesiyle birlikte geleceğe umutla koşuyor.

Şüphesiz, İslam ülkelerinin bu büyük hedefe ulaşmak için yatırım, üretim, ihracat, yeni pazarları keşfetmek, yeni fırsatları ve imkânları değerlendirmek gerekiyor. Özetle, büyük firmalarımızın “dünya markası” olma yolunda koşması gerekiyor. Bunu yaparken de İslam ülkelerinin birbiriyle yapacakları her türlü dirsek teması, ticaret alanında daha hızlı mesafe alınmasını sağlayacak.

İşte burada Türkiye’nin rolü çok önemli. Türkiye artık güçlü bir ülke olarak umut veriyor. Bölgemizde de İslam dünyasında da önemli bir aktör. Sadece siyaset alanında değil hem bilim hem ekonomi alanında son 15 yılda önemli açılımları var. Türkiye lokomotif bir ülke ve İslam dünyasındaki bütün ülkelerin Türkiye’den çok beklentileri var.

Yarınlara farklı bakmalıyız. Var olan zenginlikleri insanlar için iyi kullanmak gerekiyor. Refah seviyesinin artırılması önemli. İslam’a göre ekonomi ve bilim yan yana gitmeli. Yani bilimsiz bir ekonomi mümkün değil.

İslam dünyası olarak tüketici konumundan, üretici bir konuma geçmeliyiz. İthal etmek yerine herkesin kendisini değiştirmesi, üretmesi gerekiyor. Bunun tek yolu bilimsel alandan geçiyor. Eğitim müfredatımızı değiştirmemiz, üretici gençler yetiştirmemiz gerekiyor. En önemlisi de projeler üretmemiz gerekiyor. Batıya bağımlı olmamak gerekiyor.

İslam coğrafyası kendi dillerini kullanmalı. Orta Asya Türk Cumhuriyetleri arasında ortak dil kullanımı için büyük bir adım atıldı. Artık İslam dünyasının dillerini de bilmemiz, öğrenmemiz gerekiyor.

Afrika’dan Türkiye’ye kardeşimiz geliyor ama ortak dil İngilizce… İngilizce, sadece bir yabancı dil olarak kalmalı. İslam ülkeleri birbirlerinin dillerini öğrenmeli. Türkçe, Arapça İslam dünyasındaki ülkelerin dilleri neyse onu öğrenelim. Birbirimizin kültürlerini bilelim. Aracı diller, kültürler olmasın. İslam coğrafyasındaki ülkeler olarak bizim kendi dilimize, kültürlerimize dönmemiz gerekiyor.

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER