Körfez’de Cam Füzyon Sanatının Büyüleyici Dünyası: Çöpten Sanata Yolculuk

Körfez'de cam füzyon sanatının büyüleyici dünyasına adım atın! Atıklardan sanat eserlerine dönüşümün sırlarını keşfedin ve yaratıcılığın sınırlarını zorlayın.

korfezde cam fuzyon sanatinin buyuleyici dunyasi copten sanata yolculuk JNV4ZUuX

Çevreyle Sanatı Birleştiren Bir Usta: Levent Karakaş

https://abonerss.iha.com.tr/download.ashx?type=video&param1=IRWTQFW7UJS_YJWXMBa3EFGvgJiXQ5S_UFOLM5aLYdSTMBWHIpGjEFG3YNS_QFOLQ5SnYRWPU9G3I1aLUVGD

Kocaeli’nin Körfez ilçesinde yaşayan ve cam füzyon sanatıyla adını duyuran sanatçı Levent Karakaş, sokaklardan ve atık sahalarından topladığı cam parçalarını adeta birer sanat hazinesine dönüştürüyor. Sıcaklığı 820 dereceye ulaşan özel fırınlarda erittiği camları, yeniden hayata kazandıran Karakaş, sadece sanatını icra etmekle kalmıyor, aynı zamanda çevre bilincini de gün yüzüne çıkarmayı amaçlıyor.

Doğanın ve Çevrenin Kucağında Bir Sanat Hikayesi

Levent Karakaş, Körfez Halk Eğitim Merkezi’nde usta öğretici olarak görev yaparken, sokaklardan ve atık sahalarından topladığı camları, sanat eseri haline getirmekte. O, “Çöplerden, sokaklardan, atık toplama sahasından camları toplamaya gidiyoruz” diyerek, doğa ve sanatın mükemmel uyumunu anlatıyor. Bu süreçte, camları titizlikle temizliyor, kesiyor ve boyuyor; sonra ise özel kalıplarda veya düz yüzeylerde, 820 derecelik sıcaklıkta eriyerek şekil veriyor.

820 Derecelik Sıcaklık ve Sanatın Büyülü Dönüşümü

Camların 820 derecede ısıtıldığını ve bu yüksek sıcaklığın, camların keskinliğini yok ederek yeni şekillere büründüğünü vurgulayan Karakaş, “Isı sayesinde renkler birbirleriyle kaynaşıyor ve ortaya gerçekten eşsiz eserler çıkıyor. Cam boyamalarında kullanılan boyalar, camın içine işlediği için yıkama sırasında asla çıkmıyor. Bu sanat, tamamen geri dönüşüm malzemeleriyle gerçekleştirildiği için, içimde büyük bir mutluluk ve gurur barındırıyor” ifadelerini kullanıyor.

İlginç ve Sıra Dışı Bir Sanat: Talep ve Hayranlık

Vatandaşların cam füzyon eserlerine olan ilgisi her geçen gün artarken, Karakaş, “Bu eserlere gerçekten büyük bir talep var. İnsanlar, çöplerden çıkan şişelerin ve camların nasıl sanat eserine dönüştüğünü görünce şaşırıyorlar. Başta korkuyorlar, ’Elimiz kesilir mi?’ endişesi taşıyorlar ama, camla tanıştıktan sonra o korkuları ortadan kalkıyor” diyor. Bu ilginin, sanatın ve çevre bilincinin birleşmesiyle oluştuğuna dikkat çekiyor.

Ruh Haline Göre Doğaçlama Boyama Sanatı

Levent Karakaş, sanatının en özel yönlerinden birinin de doğaçlama ve içsel duygulara göre yapılan boyama süreçleri olduğunu söylüyor. “O anki ruh halimize göre renkleri seçip, özgürce boyama yapıyoruz. Boyama işlemi tamamlandıktan sonra, eserler fırına giriyor ve pişiyor. Fırından çıktıktan sonra, ortaya çıkan bu renk cümbüşü, adeta ruh halimizin yansıması oluyor. Bu sanata başlamadan önce, bana çocuk çizmek istesem, çöp çocuklar çizerdim. Ama bu sanata gönül verdikten sonra, bakış açım tamamen değişti ve şimdi ortaya çıkan eserlerle gurur duyuyorum” şeklinde anlatıyor.

Çevre ve Sanat El Ele: Çöpe Değil, Hayata Katkı

Vatandaşlara önemli mesajlar veren Karakaş, “Cam kırıklarımızı, çöplere değil, belediyelerin ayırma noktalarına bırakın. Oradan alalım ve siz de çevreye katkıda bulunun. Bu şişeler, camlar benim için hayatın kendisi. Sanat eserlerimin hiçbirini satmayı düşünmedim; çünkü, eğer sanat para kazanmaya dönüşürse, o sanat olmaktan çıkar. Sanat, saf ve içten olmalı. Para kazanmak amacıyla yapılan sanatta, gerçek anlamda sanatsal değer kayboluyor” diyerek, doğa ve sanat sevgisini vurguluyor.

Exit mobile version