Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Kadın Cinayetleri Sorunu Derinleşiyor

Kadın cinayetleri ve aile içi şiddet krizi. 2024’te hem Türkiye’de hem de küresel çapta artan bir kriz olarak dikkat çekiyor. BM Kadın Birimi verileri, kadına yönelik şiddetin evlerde yoğunlaştığını ve şüpheli ölümlerin aydınlatılmasında ciddi zorluklar yaşandığını gösteriyor.

Kadın cinayetleri ve aile içi şiddet krizi. 2024’te hem Türkiye’de

İstanbul Yerel Haberler (IY) – Kadın cinayetleri ve aile içi şiddet, 2024’te hem Türkiye’de hem de küresel çapta artan bir kriz olarak dikkat çekiyor. BM Kadın Birimi verileri, kadına yönelik şiddetin evlerde yoğunlaştığını ve şüpheli ölümlerin aydınlatılmasında ciddi zorluklar yaşandığını gösteriyor. Şeffaflık ve hesap verebilirlik eksikliği, veri toplama sistemlerinin yetersizliğiyle birleşince, cezasızlık politikaları bu sorunu derinleştiriyor.

Kadın Cinayetleri ve Aile İçi Şiddet: 2024’te Küresel ve Yerel Kriz

2025’in ilk çeyreğinde, Nisan 2025 itibarıyla, kadın cinayetleri ve aile içi şiddet konusundaki küresel ve yerel gelişmeler, sorunun hala çözülemeyen bir kriz olduğunu gösteriyor. 2024 yılı, kadına yönelik şiddetin hem Türkiye’de hem de dünya genelinde endişe verici bir şekilde devam ettiğini ortaya koyan verilerle dolu bir yıl oldu. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun (KCDP) 2024 raporuna göre, Türkiye’de 394 kadın cinayeti işlenirken, 258 kadın şüpheli şekilde ölü bulundu. Bu rakamlar, veri tutulmaya başlandığından beri en yüksek seviyeye ulaştı.

Özellikle koruma kararı olmasına rağmen öldürülen 20 kadının varlığı, kolluk kuvvetleri ve yargı sistemindeki ihmallerin trajedilere yol açtığını gözler önüne seriyor. Türkiye’de şüpheli kadın ölümlerinin %82 oranında artması, etkin soruşturma eksikliği ve cezasızlık politikasının bu artışta önemli bir rol oynadığını vurguluyor.

2024’te Küresel Tablo ve Bölgesel Farklılıklar

2024’te küresel ölçekte de durum farklı değil. Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve Suç Ofisi (UNODC) ile BM Kadın Birimi’nin ortak çalışmasına göre, dünya genelinde her gün yaklaşık 140 kadın ve kız çocuğu, eşleri ya da aile bireyleri tarafından öldürülüyor. Afrika, 2023’te olduğu gibi 2024’te de 21 bin 700 kurbanla kadın cinayetlerinde lider konumunu korurken, Amerika ve Okyanusya’da artış gözlendi.

Latin Amerika’da, Latin Amerika Model Protokolü’nün uygulanmasındaki eksiklikler nedeniyle şüpheli ölümlerin aydınlatılması zorlaşırken, Avrupa’da bazı ülkeler (örneğin Fransa) şiddet ihbarlarına daha hızlı yanıt vererek cinayet oranlarını düşürme yolunda ilerleme kaydetti. Ancak, küresel veri eksikliği, bu sorunun tam boyutunu anlamayı zorlaştırmaya devam ediyor.

Aile İçi Şiddetin 2024’teki Yıkıcı Etkileri

Türkiye’de 2024’te aile içi şiddet, kadın cinayetlerinin ana tetikleyicisi olmayı sürdürdü. KCDP verilerine göre, 280 kadın evli oldukları erkekler, babalar, oğullar veya akrabalar tarafından öldürüldü. Bu, evlerin kadınlar için güvenli bir alan olmaktan çok bir tehlike merkezi haline geldiğini bir kez daha doğruladı.

Şiddet ihbarlarının göz ardı edilmesi, özellikle koruma kararlarının uygulanmaması, cinayetlerin önlenememesinde büyük bir faktör oldu. Örneğin, Manisa’da Sude Naz Ak’ın katilinin tahliye edilmesi ve Şanlıurfa’da Pınar Bulunmaz’ın failinin serbest bırakılması gibi vakalar, cezasızlık politikasının kadın cinayetlerini teşvik ettiğini gösterdi.

Ayrıca, 19 kız çocuğunun babaları tarafından öldürülmesi, şiddetin yalnızca kadınları değil, çocukları da hedef aldığını ortaya koydu.

Veri Toplama ve Şeffaflık: 2024’teki Gelişmeler

2024’te veri toplama ve şeffaflık konusunda bazı olumlu adımlar atıldı. BM’nin çağrıları doğrultusunda, bazı ülkeler cinsiyet temelli veri sistemlerini geliştirmeye başladı. Türkiye’de ise bu konuda ilerleme sınırlı kaldı. Euronews’in 2024 raporuna göre, Türkiye’de son yedi yılda şüpheli kadın ölümleri %82 artarken, resmi kurumlar bu ölümlerin çoğunu “intihar” olarak sınıflandırmaya devam etti.

Ancak, Latin Amerika Model Protokolü gibi rehberler, bu tür ölümlerin şüpheli kabul edilmesi gerektiğini ve şiddet geçmişi olan erkeklerin soruşturulması gerektiğini vurguluyor. BBC Türkçe’nin 2024’te yayımladığı bir haberde, şüpheli kadın ölümlerinde delil yetersizliğinin soruşturmaları zorlaştırdığı belirtilirken, ailelerin adliyelerde hukuk mücadelesi verdiği aktarıldı.

2023 BM Raporu: Kadın Cinayetlerinin Temel Verileri

Aynı konuda 2023 yılında yayınlanan BM Kadın Birimi Raporu’nda şu bilgiler yer almıştı: Dünya genelinde 85 bin kadın ve kız çocuğu erkekler tarafından kasıtlı olarak öldürülmüş, bu cinayetlerin %60’ı (51 bin) kurbanın yakın çevresinden kaynaklanmıştı. Rapor, kadınlar için en tehlikeli yerin evleri olduğunu vurgularken, Afrika’nın 21 bin 700 kurbanla başı çektiğini, Amerika ve Okyanusya’nın onu izlediğini belirtmişti.

Yakın bir partner veya başka bir aile üyesi tarafından işlenen kadın cinayetlerine ilişkin mevcut verilere göre ülkeler/bölgeler (2010–2023)
Yakın bir partner veya başka bir aile üyesi tarafından işlenen kadın cinayetlerine ilişkin mevcut verilere göre ülkeler/bölgeler (2010–2023)

Avrupa ve Amerika’da kadınların çoğu partnerleri tarafından öldürülürken, Asya ve Afrika’da failler genellikle aile üyeleriydi. BM Kadın Birimi İcra Direktörü Yardımcısı Nyaradzayi Gumbonzvanda, bu rakamların buzdağının yalnızca görünen kısmı olduğunu, çünkü birçok vakanın kayıt altına alınmadığını ifade etmişti.

Ayrıca, Fransa, Güney Afrika ve Kolombiya gibi ülkelerde şiddet ihbarlarının ardından önlem alınmamasının yeni cinayetlere yol açtığı tespit edilmişti. Erkek cinayet kurbanlarının sadece %12’sinin aile içi şiddetten kaynaklandığı, kadınlarda ise bu oranın %60’a ulaştığı raporda dikkat çeken bir diğer noktaydı.

– 2023’te Veri Eksikliği ve Bölgesel Farklar

2023 raporunda, küresel veri eksikliği de önemli bir sorun olarak öne çıkmıştı. Güney Afrika’da kadın cinayetlerinin %9’u yakın çevreden kaynaklanırken, Fransa’da bu oran %79’du. Bu farklılıklar, veri toplama sistemlerinin yetersizliğini ve ülkeler arasındaki şeffaflık farklarını gösteriyordu.

BM, kadın cinayetlerini önlemek için şeffaflık, hesap verebilirlik ve veri toplama sistemlerinin geliştirilmesi gerektiğini vurgulamıştı. 2023’te Türkiye’ye dair spesifik veriler raporda yer almasa da, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu (KCDP)’nin aynı yılki raporunda 315 kadın cinayeti ve 248 şüpheli ölüm kaydedilmişti. Bu, 2024’teki artışın bir habercisi niteliğindeydi.

– Türkiye’de 2024’ün Rakamları ve Fail Profili

2024’te Türkiye’de kadın cinayetlerinin en çok evlerde (%57) gerçekleştiği, faillerin genellikle aile içinden (örneğin 166’sı evli olduğu erkek, 22’si oğlu) olduğu görüldü. DW Türkçe’nin 2023’te yayımladığı bir haberde, Türkiye’de kadın cinayetlerinin son 10 yılda düşüş eğiliminde olduğu iddia edilmişse de, KCDP verileri bu görüşü çürüterek artışın devam ettiğini kanıtladı.
2024’te ateşli silahlarla işlenen cinayetlerin ön planda olması, bireysel silahlanmanın da bu sorunda etkili bir faktör olduğunu gösterdi.

Araştırmacı Gazetecilik Ağı (GIJN) ise kadın cinayetlerinin medyada yeterince yer bulmadığını, Güney Afrika’da 2018-2020 arasında öldürülen kadınların sadece %4’ünün haber olduğunu belirtti.

Mücadele ve Çözüm Önerileri

Kadın cinayetleriyle mücadelede 2024’te bazı ülkeler somut adımlar attı. Örneğin, İngiltere ve Galler’de aile içi şiddete maruz kalan kadınların korunması için CPS Kadınlara ve Kızlara Yönelik Şiddet Raporu’nda önerilen politikalar uygulanmaya başlandı.

Türkiye’de ise 6284 sayılı Kanun’un etkin uygulanmaması eleştirildi. Avukat Esin İzel Uysal, Euronews’e verdiği demeçte, cezasızlık politikasının cinayetlerin temel sebebi olduğunu ve 6284’ün pratikte eksik kaldığını ifade etti.

Sonuç: Küresel ve Yerel İş Birliği Şart

Küresel çapta, BM’nin 2023 ve 2024 verileri, kadın cinayetlerinin önlenmesi için veri toplamanın ve şeffaflığın şart olduğunu gösteriyor.

Türkiye’de ise bu konuda hala ciddi eksiklikler mevcut. 2024’te 19 kız çocuğunun babaları tarafından öldürülmesi, şiddetin nesiller arası bir sorun olduğunu ortaya koydu.

Dünya Ekonomik Forumu’nun 2023 Cinsiyet Eşitsizliği Raporu’na göre, Türkiye 146 ülke arasında 124. sıradaydı ve bu eşitsizlik, kadın cinayetlerinin artmasında etkili bir faktör olarak kaldı.

Sonuç olarak, 2023 ve 2024 verileri, kadın cinayetleri ve aile içi şiddetin küresel bir kriz olduğunu doğruluyor. Türkiye’de cezasızlık, veri eksikliği ve politik yetersizlikler bu sorunu derinleştirirken, uluslararası düzeyde şeffaflık ve etkili politikalar için çağrılar artıyor. 2025’te bu krize karşı daha güçlü bir mücadele için hem yerel hem de küresel iş birliği şart.

İstanbul Yerel Haberler (IY)