Şarm El Şeyh’te dolaylı Hamas-İsrail barış görüşmeleri: Gazze’de barış ümidi güçleniyor.
Mısır’da üç gündür devam eden Hamas-İsrail dolaylı barış müzakereleri hız kazandı: Gazze’de barış ümidi kuvvetleniyor. ABD ve bölgesel aktörler masada.
Şarm El Şeyh’te devam eden Hamas-İsrail dolaylı barış görüşmeleri, Gazze’deki iki yıllık krizi sona erdirmek için kritik bir aşamaya ulaştı. Gazze’de barış ümidi ufukta beliriyor gibi.. 6 Ekim 2025’te başlayan ve bugün dördüncü gününe giren müzakereler, Mısır’ın ev sahipliğinde yürütülüyor.

Gazze’de Barış Ümidi
Şarm El Şeyh’te devam eden Hamas-İsrail dolaylı barış görüşmeleri, kritik bir aşamaya ulaştı.
ABD, Katar, Türkiye ve Mısır gibi arabulucuların katılımıyla ivme kazanan görüşmelerde, ateşkes mekanizmaları ve esir takası ön planda. Hamas, İsrail’e esir listesini teslim ederken, optimist sesler yükseliyor: Kaynaklar, anlaşmanın 48 saat içinde imzalanabileceğini belirtiyor.
ABD Başkanı Donald Trump’ın 20 maddelik planı temel alan süreçte, üst düzey yetkililer sahaya indi. Trump’ın özel elçileri Steve Witkoff ve Jared Kushner’ın katılımı, müzakerelere yeni bir dinamizm kattı.
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi’nin ev sahipliğinde, Katarlı ve Türk heyetler de masayı güçlendirdi. Türkiye Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanı İbrahim Kalın’ın Şarm El Şeyh’e varması, Ankara’nın aktif rolünü teyit etti.
Görüşmelerin odak noktası, Gazze’de kalıcı ateşkesin sağlanması. Hamas, esirlerin serbest bırakılmasından sonra İsrail’in bombalamalara dönmeyeceği konusunda uluslararası garantiler talep ediyor.

Örgüt, “Kalıcı ateşkes olmadan anlaşma olmayacak” mesajını netleştirirken, planın Gazze’nin uluslararası yönetime bırakılmasını ve Hamas’ın silahsızlandırılmasını içerdiğini kabul etmediğini belirtiyor. İsrail tarafı ise, Hamas’ın üst düzey militanlarının serbest bırakılmasını “kırmızı çizgi” olarak görüyor.
Bu isimlerde ısrarın savaşı uzatabileceği uyarısı yapılıyor. Ayrıca, Hamas lideri Yahya Sinvar’ın cesedinin iadesini talep etmesi, müzakereleri karmaşıklaştırdı.
Esir Takası ve Ateşkes Formülü: Pozitif Sinyaller Artıyor
İlk iki günde esir takası mekanizmaları masaya yatırıldı. Hamas, İsrail’e Filistinli mahkumlar ve İsrailliler için bir liste sundu; buna karşılık İsrail de esirleri içeren bir teklif hazırladı.
ABD ve İsrail’in üst düzey temsilcilerinin katılımı, sürecin ciddiyetini artırdı. Katarlı arabulucular, Hamas’ın “olumlu gelişmeler” yaşadığını duyururken, Mısır güvenlik kaynakları “çok cesaret verici” bir hava olduğunu aktardı.
Trump’ın planı, ateşkesin ilk aşamasında 50 esirin serbest bırakılmasını, ardından Gazze’ye insani yardım akışını öngörüyor. İkinci aşamada ise tüm esirlerin takası ve Gazze’nin yeniden inşası gündeme geliyor.
Türkiye, Mısır ve Katar heyetleri, ABD ve İsrail’le ortak müzakereler yürütüyor.
Erdoğan, Filistin’in geleceği için en önemli adımın kalıcı ateşkes olduğunu belirterek, Mısır’daki sürecin olumlu sonuçlanmasını umduğunu ifade etti.
Türk heyetinin, esir takasında adil bir formül için bastırdığı belirtiliyor. Ancak anlaşma için engeller devam ediyor. Hamas’ın iddialarına göre, İsrail’in “sınır şartlarını” kabul etmiyorlar.
Örgüt, Gazze’nin Filistinli teknokratlardan oluşan geçici bir kurul tarafından yönetilmesini reddediyor; bunun yerine Hamas’ın rolünün korunmasını istiyor.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ise, Hamas’ın silahsızlandırılmadan taviz vermeyeceğini ima eden açıklamalar yaptı. Bölgesel gerilimler de müzakereleri etkiliyor: Lübnan ve Suriye’deki çatışmalar, Gazze ateşkesini daha acil kılıyor.
Gazze’nin Geleceği: Paris Zirvesi ve Uluslararası Garantiler
Müzakerelerin bir sonraki adımı, Gazze’nin geçiş sürecini Paris’te ele alacak. ABD Dışişleri Bakanı Mike Rubio’nun da katılacağı zirvede, Gazze’nin uluslararası yönetimine dair detaylar görüşülecek.
Kaynaklar, 140’tan fazla ülkenin Filistin’i tanımasını “iki devletli çözüme ivme” olarak nitelendirirken, Şarm El Şeyh’in bu ivmeyi hızlandırabileceğini söylüyor.
Hamas, uluslararası garantilerin BM ve Arap Birliği tarafından sağlanmasını şart koşuyor; aksi takdirde esir serbest bırakımını riske atmayacağını belirtiyor.
Gazze’de son 700 günde 65 binden fazla sivilin öldüğü, çocukların anestezi olmadan ameliyat edildiği bir felaket yaşanıyor.
İnsani yardımın önceliği, müzakerelerin ana maddesi. Katar’ın mali desteğiyle Rafah Kapısı’ndan yardım akışı artarken, Türkiye’nin “Sessiz Gazze Yürüyüşü” gibi etkinlikleri diplomatik baskıyı sürdürüyor.
Küresel Yankılar ve Umut Işığı: Anlaşma Yakın mı?
Uluslararası toplum, Şarm El Şeyh’i “barışın son şansı” olarak görüyor. Bir haber kaynağı “Çok cesaret verici” derken, bir diğeri üçüncü günün “kilit” olduğunu vurguladı.
Erdoğan’ın “Hamas’la temaslarımız devam ediyor” sözleri, Türkiye’nin arabuluculuğunu pekiştiriyor. Ancak, üst düzey militanların serbest bırakılması gibi kırmızı çizgiler, uzlaşmayı zorlaştırıyor.
Bugün dördüncü güne giren görüşmelerde, esir listelerinin değiştirilmesi bekleniyor. Eğer garantiler sağlanırsa, ateşkes haftalar içinde devreye girebilir.
Gazze halkı, iki yıllık yıkımın ardından umutla beklerken, dünya “Gerçek barış için İsrail’in saldırıları derhal durmalı” çağrısını yineliyor. Şarm El Şeyh, sadece bir tatil beldesi değil; Orta Doğu’nun kaderini çizecek bir diplomasi arenası haline geldi. Anlaşma, 1967 sınırlarında Filistin devletini güçlendirebilir; aksi takdirde kriz derinleşecek.