CHP’nin 38. Olağan Kurultayında Usulsüzlük Yapıldığı İddiası: Delegelerin İradesi Satın mı Alındı?
Hayrettin Turan
İstanbul Yerel Haberler (İY)
Mahkeme Süreci: Anayasa Mahkemesi’ne Taşınan Kriz. İddianame ve Şüpheliler: 12 İsim Hedefte. CHP’nin Tepkisi. Kumpas mı, Hukuki Süreç mi?
CHP’nin 38. Olağan Kurultayı, usulsüzlük iddialarıyla Türkiye’nin gündemine bomba gibi düştü! 4-5 Kasım 2023’te gerçekleşen ve Özgür Özel’in genel başkan seçildiği kurultay, para karşılığı oy, rüşvet ve baskı iddialarıyla sarsılıyor. Aralarında eski İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun da bulunduğu 12 isim, “seçim kanununa muhalefet” suçlamasıyla karşı karşıya.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hazırladığı iddianame, mahkemeler arasında görev krizine yol açarken, dava Anayasa Mahkemesi’ne taşındı. CHP, bu süreci “siyasi kumpas” olarak nitelese de, kamuoyu ikiye bölünmüş durumda. İşte, CHP olağanüstü kurultay davasındaki son gelişmeler!
İddianame ve Şüpheliler: 12 İsim Hedefte,
CHP’nin 4-5 Kasım 2023’te Ankara Spor Salonu’nda düzenlenen 38. Olağan Kurultayı’nda, Özgür Özel’in genel başkan seçilmesiyle sonuçlanan süreç, usulsüzlük iddialarıyla gölgelendi. Eski Hatay Belediye Başkanı Lütfü Savaş ve bazı delegeler, kurultayın iptali için mahkemeye başvurdu.
İddialar, bazı delegelere para dağıtıldığı, belediye başkanlığı veya meclis üyeliği vaat edildiği ve delegelerin iradesinin manipüle edildiği yönünde. Soruşturma, Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’na yapılan bir şikayetle başladı, ancak yetkisizlik kararıyla Ankara’ya devredildi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, 10 Şubat 2024’te “oylamaya hile karıştırma” suçlamasıyla soruşturma başlattı.
İddianame ve Şüpheliler: 12 İsim Hedefte
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Haziran 2025’te iddianameyi tamamladı. İddianamede, Ekrem İmamoğlu (kurultayda Divan Başkanı), İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat, CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, Bursa Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, CHP Sancaktepe İlçe Başkanı Özgen Nama, CHP Bitlis İl Başkanı Metin Güzelkaya, CHP Parti Meclisi Üyesi Baki Aydöner, CHP Gençlik Kolları Genel Başkan Yardımcısı Serhat Can Eş, CHP eski Mardin İl Başkanı Mehmet Kılınçaslan, CHP eski Parti Meclisi Üyesi Hüseyin Yaşar ve CHP Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş şüpheli olarak yer aldı. Eski Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu “mağdur”, Lütfü Savaş ise “müşteki” sıfatıyla iddianamede bulunuyor. Şüpheliler için “Siyasi Partiler Kanunu’na muhalefet” suçundan 1-3 yıl hapis ve siyasi yasak talep ediliyor.
Para ve Vaat İddiaları: Delegelerin İradesi Satın mı Alındı?
İddianame, kurultayda delegelere para, market alışveriş kartları ve belediye kadrolarında iş vaadi sunulduğunu öne sürüyor. Bazı delegelerden oy pusulalarının fotoğrafını çekip göndermeleri istendiği, ikinci tur oylamanın geciktirildiği ve Kılıçdaroğlu’nun adaylıktan çekildiğine dair yalan beyanlar yapıldığı iddia ediliyor. Bu eylemlerle, Özgür Özel’in seçimi kazanması için delegelerin iradesinin fesada uğratıldığı belirtiliyor. MASAK raporları, İstanbul’daki döviz bürolarından delegelere para transferi yapıldığı ve şüphelilerin mali hareketlerinin incelendiğini ortaya koydu.
Mahkeme Süreci: Anayasa Mahkemesi’ne Taşınan Kriz
İddianame, Ankara 26. Asliye Ceza Mahkemesi’nce kabul edildi, ancak mahkeme “rüşvet suçu” gerekçesiyle görevsizlik kararı vererek dosyayı ağır ceza mahkemesine gönderdi. Ankara 3. Ağır Ceza Mahkemesi de görevsizlik kararıyla dosyayı iade etti. Bu uyuşmazlık, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesi’ne taşındı ve dava asliye ceza mahkemesinde görülmesine karar verildi. Ancak 26. Asliye Ceza Mahkemesi, Ceza Muhakemesi Kanunu’nun görevsizlik maddelerinin Anayasa’ya aykırı olduğunu savunarak Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu. Dava, 4 Kasım 2025’te yeniden görülecek. Anayasa Mahkemesi iptal kararı verirse, dosya ağır ceza mahkemesine gidecek.
CHP’nin Tepkisi: Kumpas mı, Hukuki Süreç mi?
CHP, davayı “siyasi kumpas” olarak niteliyor. Genel Başkan Özgür Özel, iddiaları reddederek partinin demokratik süreçlerine sahip çıktığını belirtti. CHP delegeleri Hatip Karaarslan ve Yılmaz Özkanat, 6 Nisan 2025’teki 21. Olağanüstü Kurultayı’nın da iptali için dava açtı, bu kurultayın 38. Olağan Kurultay’daki usulsüzlüklerden etkilendiğini savundu. CHP yönetimi, olası bir kayyım atamasına karşı bu kurultayı düzenlemişti. Ancak Ankara’daki 17., 31. ve 42. Asliye Hukuk Mahkemeleri, iptal davalarını reddetti.
Kamuoyu ve Siyasi Sonuçlar
X platformunda, bazı kullanıcılar CHP’nin iç hesaplaşmalarının yargıya taşındığını, İmamoğlu ve Özel’in hedef alındığını düşünüyor. Diğerleri ise usulsüzlük iddialarının ciddi olduğunu ve partinin hesap vermesi gerektiğini savunuyor. Davanın sonucu, CHP’nin iç dinamiklerini ve 2028 seçimlerindeki pozisyonunu etkileyebilir.
Şüpheli | Görev | Suçlama | İstenen Ceza |
Ekrem İmamoğlu | Eski İBB Başkanı, Divan Başkanı | Oylamaya hile karıştırma | 1-3 yıl hapis, siyasi yasak |
Cemil Tugay | İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı | Oylamaya hile karıştırma | 1-3 yıl hapis, siyasi yasak |
Rıza Akpolat | Beşiktaş Belediye Başkanı | Oylamaya hile karıştırma | 1-3 yıl hapis, siyasi yasak |
Özgür Çelik | CHP İstanbul İl Başkanı | Oylamaya hile karıştırma | 1-3 yıl hapis, siyasi yasak |
Erkan Aydın | Bursa Osmangazi Belediye Başkanı | Oylamaya hile karıştırma | 1-3 yıl hapis, siyasi yasak |
Tablo: CHP 38. Kurultayı’nda usulsüzlük yaptıkları iddia edilen partililer
Sonuç olarak CHP’nin 38. Olağanüstü Kurultayı’nda usulsüzlük iddiaları, Ekrem İmamoğlu ve 11 ismi hedef alan bir hukuk fırtınasına dönüştü! Para, iş vaadi ve baskı iddialarıyla sarsılan dava, Anayasa Mahkemesi’ne taşınarak yeni bir krize yol açtı. CHP, süreci “siyasi kumpas” olarak görse de, iddianamedeki ciddi suçlamalar ve MASAK raporları kamuoyunu ikiye böldü. 4 Kasım 2025’teki duruşma, CHP’nin geleceği ve İmamoğlu’nun siyasi kariyeri için dönüm noktası olabilir. Bu dava, sadece bir kurultay değil, Türkiye siyasetinin nabzını tutuyor!