Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Yükseköğretimde Bilim İletişiminde Yeni Bir Dönem: İstanbul Beykent Üniversitesi’nde Bilim İletişim Ofisi Açılışı

İstanbul Beykent Üniversitesi’nde Bilim İletişim Ofisi’nin açılışıyla yükseköğretimde yeni bir döneme adım atıyoruz. Başarı ve yeniliklerin merkezi burada!

Bu haberin fotoğrafı yok

Türkiye’nin Bilim İletişiminde Atılımı: İstanbul Beykent Üniversitesi’nin Liderliğiyle

Yükseköğretim Kurulu’nun (YÖK) vizyoner adımıyla hayata geçirilen Bilim İletişim Ofisi, İstanbul Beykent Üniversitesi’nde büyük bir gurur ve heyecanla hizmete girdi. Bu önemli açılış, ülkemizde bilim ve toplum arasındaki köprüleri güçlendirmeyi, bilimin erişilebilirliğini ve anlaşılabilirliğini artırmayı hedefleyen stratejik bir adım olarak öne çıkıyor.

YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar’ın önderliğinde, ülkemizde 150’den fazla üniversitenin 81 ilde eş zamanlı düzenleyeceği Bilim Kafe etkinlikleriyle, bilim toplumsal gündemin merkezine taşınıyor. Bu girişim, Türkiye’nin uluslararası sıralamalarda yükselişini desteklerken, aynı zamanda kamuoyunun bilime olan güvenini ve ilgisini artırmayı amaçlıyor.

Açılış Töreninde Vurgulanan Temel Hedefler

İstanbul Beykent Üniversitesi’nin Ayazağa-Maslak Yerleşkesi’nde gerçekleşen törende, YÖK Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri Çiğdem Savaşçıoğlu, şu önemli mesajları verdi:

  • “17 Şubat’ta başlattığımız Bilim İletişim Ofislerimizin kurulmasıyla, tüm üniversitelerimizde kolektif bir başlangıç yaptık. Bu yolculuk, üniversitelerin sahiplenmesiyle daha güçlendi ve hız kazandı.”
  • “Uluslararası sıralamalarda yükselişimiz, bilimin toplumla buluşması ve kamuoyunun bilime olan güveninin artmasıyla doğrudan bağlantılıdır. Bu başarıyı sürdürülebilir kılmak için bilim iletişimine daha yüksek sesle ve birlik içinde ihtiyaç duyuyoruz.”
  • “Bilim, artık dört duvar arasından çıkmalı ve geniş kitlelere ulaşmalı. Bu bağlamda, toplumla bilim arasındaki iletişimi yeniden kurmak temel hedeflerimizden biri.”

Türkiye’nin Bilim Konuşan Bir Toplum Yaratma Çabası

Çiğdem Savaşçıoğlu, sözlerine şöyle devam etti:

  • “Yaklaşık 150 üniversite, 81 ilde aynı anda bilim konuşacak. Toplumumuz, bilimsel gelişmeleri doğrudan deneyimleyecek ve üniversitelerimizde üretilen bilgi, halkla buluşacak.”
  • “Bu projeyle, vatandaşlarımız bilimle daha yakın iletişim kuracak ve bilim toplumsal yaşamın ayrılmaz bir parçası haline gelecek.”
  • “Tüm paydaşların katılımıyla, bilim iletişimini güçlendirmek ve sürdürülebilir kılmak temel amacımızdır.”

İstanbul Beykent Üniversitesi’nin Katkısı ve Gelecek Planları

İstanbul Beykent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Volkan Öngel, törende yaptığı konuşmada, şu vizyonu paylaştı:

  • “Üniversitemiz, toplumla akademik başarılar arasındaki ilişkide köprü görevi görecektir. Sanat, mühendislik, tıp ve sosyal bilimler alanlarındaki çalışmalarımızı, toplumla paylaşmak bizim önceliğimizdir.”
  • “Bu yeni adım, ‘duvarları yıkmak’ ve bilim ile toplum arasındaki bariyerleri kaldırmak anlamına geliyor. Amacımız, bilimsel bilgiyi herkesin erişimine sunmaktır.”

Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yalçın Kırdar ise, şu önemli noktaları vurguladı:

  • “Bilim İletişim Ofisimizin açılışı, YÖK’ün Şubat ayındaki kararına dayanıyor. Hedefimiz; öğretim üyeleri, öğrenciler ve vatandaşları bir araya getirerek, bilim sohbetleri ve etkinlikler düzenlemek.”
  • “İlk etkinliğimiz, Sarıyer Güzel Sanatlar Fakültesi ve iletişim koordinatörlüğü iş birliğiyle gerçekleştirilecek Bilim Kafe olacak.”
  • “Bu girişimle, bilim ve toplum arasındaki iletişimi güçlendirmeyi ve bilimin toplumda daha görünür olmasını amaçlıyoruz.”

Bilim İletişiminin Toplumsal Önemi ve Geleceği

Dr. Öğr. Üyesi Sedat Erol, bilim iletişiminin önemine değinerek, şunları söyledi:

  • “Bilim, akademik alanda makaleler, sempozyumlar ve kongrelerle sürdürülebilir. Ancak, bilimi toplumla buluşturmak ve anlaşılır hale getirmek, üniversitelerin temel sorumluluğu olmalı.”
  • “Özellikle kriz zamanlarında, yanlış bilgilerin toplumda yayılması riski artar. Bu noktada, bilimsel verilerin erişilebilir ve anlaşılır olması hayati önem taşır.”
  • “Bilimsel çalışmaların karmaşık jargonlardan arındırılarak, herkesin anlayabileceği dille anlatılması gerekir. Bilim İletişim Ofisi, bu amacı gerçekleştirmek için kuruldu.”

Bu kapsamda, bilim ve toplumun yakınlaşması için gösterilen çaba, ülkemizde bilim kültürünün gelişmesine ve güvenin artmasına katkı sağlayacaktır.