Türkiye’nin Balık Haritası Sürprizlerle Dolu!

Gizemli Denizlerin Sınır Tanımaz Canlıları: Balıklar Tuğçe BinarAraştırmacı- Yazar Türkiye’nin balık haritası! Bu harita, hem sofralarımızı süsleyen lezzetleri hem de doğanın kırılgan dengesini gözler önüne seriyor. Düşünsenize, üç tarafı denizlerle çevrili, binlerce kilometrelik kıyı şeridine sahip bir ülke: Türkiye. Bu coğrafya, sadece kara parçasıyla değil, aynı zamanda sularının altında yatan devasa bir canlılık hazinesiyle de...

Denizlerde-Balik-Yetistiriciligi-Yapan-Onemli-Iller.

Gizemli Denizlerin Sınır Tanımaz Canlıları: Balıklar

Tuğçe Binar
Araştırmacı- Yazar

Türkiye’nin balık haritası! Bu harita, hem sofralarımızı süsleyen lezzetleri hem de doğanın kırılgan dengesini gözler önüne seriyor.

Düşünsenize, üç tarafı denizlerle çevrili, binlerce kilometrelik kıyı şeridine sahip bir ülke: Türkiye. Bu coğrafya, sadece kara parçasıyla değil, aynı zamanda sularının altında yatan devasa bir canlılık hazinesiyle de eşsiz bir konuma sahip. Her bir deniz, kendine özgü bir dünya barındırırken, iç sularımızda da yüzlerce balık türü sessiz sedasız hayatını sürdürüyor. Bu büyüleyici sualtı krallığı, sadece balıkçılar için değil, aynı zamanda bilim insanları ve doğa tutkunları için de sonsuz bir keşif alanı sunuyor. İşte karşınızda, derin sularından tatlı göllere uzanan, sırlarla dolu Türkiye’nin balık haritası! Bu harita, hem sofralarımızı süsleyen lezzetleri hem de doğanın kırılgan dengesini gözler önüne seriyor.

Palamut, Lüfer ve Hamsi Gibi Göçmen Balıklar, Marmara ve Ege’nin Sularında Frtınalar Estiriyor

İstanbul ve Çanakkale boğazları, adeta Türkiye’nin balık haritasının birer otobanı gibi. Karadeniz’in soğuk sularından Akdeniz’in ılık sularına geçiş yapan milyonlarca balık, her yıl bu dar geçitleri kullanıyor. Bu durum, özellikle Marmara Denizi’ni bir balık cenneti haline getiriyor.

Palamut, lüfer ve hamsi gibi göçmen türler, mevsimine göre bu sularda fırtınalar estiriyor. Ancak Marmara’nın sakin suları, mezgit ve istavrit gibi yerleşik türlere de ev sahipliği yapıyor. Maalesef, yoğun deniz trafiği, aşırı avlanma ve kirlilik bu hassas ekosistemi tehdit ediyor. Bu suların balık zenginliğini korumak, sadece balıkçılığın devamı için değil, aynı zamanda deniz biyolojisi için de büyük önem taşıyor.

Marmara’nın hemen güneyindeki Ege Denizi ise bambaşka bir dünya

Ege’nin berrak ve kayalık suları, orfoz, lahos ve sinarit gibi “kaya balıklarının” yaşam alanı. Bu türler, resiflerin ve kayalıkların arasına saklanarak avcılardan korunur ve avlanma becerileriyle tanınır. Ege, aynı zamanda levrek ve çipura gibi sofraların vazgeçilmezi olan türlerin de ana vatanı. Balık popülasyonuyla öne çıkan bu bölge, sualtı biyolojisi açısından eşsiz bir zenginlik sunarken, bu popülasyonların devamlılığı için sürdürülebilir balıkçılık büyük önem taşıyor.

Yetiştiricilik üretimi 2023 yılında %7,6 arttı

Yetiştiricilik yoluyla yapılan üretimin 2023 yılında 399 bin 529 tonu (%72,1) denizlerde, 154 bin 333 tonu (%27,9) iç sularda gerçekleşti.  (TUİK-:04 Haziran 2024)

Akdeniz’in Tropikal Esintisi ve Karadeniz’in Fırtınalı Canlıları

Türkiye’nin en sıcak denizi olan Akdeniz, kendine has bir balık çeşitliliği barındırıyor. Akdeniz’in derinlikleri, fangri, mercan, trança ve orfoz gibi renkli ve lezzetli balıklara ev sahipliği yapıyor. Bu balıklar, sıcak suları seven ve genellikle derinlerde yaşayan türlerdir.

Sıcak sular, aynı zamanda Süveyş Kanalı aracılığıyla Asya ve Afrika kıtalarından göç eden yeni türlerin de yerleşimine olanak tanıyor. Balon balığı ve aslan balığı gibi istilacı türlerin artışı, yerel ekosistem için ciddi bir tehdit oluştururken, bilim insanları bu yeni durumu yakından takip ediyor. Bu durum, Akdeniz’in dinamik bir ekosistem olduğunu bir kez daha kanıtlıyor.

En çok avlanılan deniz balıkları

Avlanan deniz balıkları miktarı 387 bin 115 ton olarak gerçekleşti. Avlanan deniz balıklarının türlerine göre dağılımı incelendiğinde, hamsi balığının 273 bin 915 ton ile en yüksek miktarda avlanan balık olduğu görüldü.
(TUİK-:04 Haziran 2024)

Öte yandan, Karadeniz’in fırtınalı ve soğuk suları tamamen farklı bir dünya. Karadeniz, hamsi ve istavrit gibi sürü halinde yaşayan balıkların en önemli yaşam alanı. Kış aylarında milyonlarca ton hamsinin avlanması, bölge ekonomisinin adeta kalbi niteliğinde.

Hamsinin yanı sıra palamut, mezgit ve barbun gibi türler de Karadeniz’in soğuk sularında kendine yer buluyor. Ancak son yıllarda yaşanan aşırı avlanma ve iklim değişikliği, bu balık popülasyonlarının üzerinde olumsuz etki yapıyor. Bu deniz, sert koşullarına rağmen, sunduğu lezzetlerle adından sıkça söz ettiriyor.

Tatlı Suların Vazgeçilmez Balıkları: Endemik Türler ve Van Gölü’nün Harikası İnci Kefali

Türkiye’nin balık haritası sadece denizlerle sınırlı değil. Ülkenin dört bir yanına yayılmış göller ve nehirler, kendi içinde birer ekosistem barındırıyor. Bu tatlı suların en dikkat çekici balıklarından biri de hiç şüphesiz Van Gölü’nün endemik balığı olan inci kefali.

Sadece Van Gölü’nün tuzlu ve sodalı sularında yaşayabilen bu eşsiz tür, her yıl yumurtlamak için tatlı su kaynaklarına göç ederek adeta bir doğa mucizesi sergiliyor. Şelalelerden yukarı zıplayarak verdikleri bu hayat mücadelesi, bilim insanlarını bile hayrete düşürüyor. Bir diğer önemli tatlı su türü ise, Anadolu’nun birçok göl ve akarsuyunda yaşayan turna balığıdır. Hızlı ve yırtıcı avcılığıyla bilinen turna, amatör balıkçıların en çok avlamak istediği türlerden biridir.

Ayrıca, temiz ve soğuk sulara özgü alabalık türleri de Türkiye’nin dağlık bölgelerindeki akarsuların vazgeçilmezidir. Sazan, yayın ve tatlı su kefali gibi türler de ülkenin iç su kaynaklarının önemli bir parçasını oluşturuyor.

Hayat Dolu Bu Mirası Korumanın Önemi ve Tehditler

Türkiye’nin zengin balık çeşitliliği, sadece bir doğal güzellik değil, aynı zamanda ülkenin ekonomik ve kültürel mirasının da önemli bir parçası. Ancak aşırı avlanma, yasadışı balıkçılık, kirlilik ve iklim değişikliği gibi tehditler, bu eşsiz haritayı her geçen gün daha da riskli hale getiriyor. Özellikle denizlerdeki sıcaklık artışları, bazı türlerin göç yollarını değiştirirken, tatlı su kaynaklarının kirlenmesi de hassas ekosistemleri yok ediyor.

Gelecek nesillere bu zenginliği aktarmak için, avlanma yasaklarına uymak ve sularımızı temiz tutmak hayati önem taşıyor. Sürdürülebilir balıkçılık uygulamaları ve ekosistem koruma projeleri, bu doğal hazineyi korumak için atılması gereken adımların başında geliyor. Türkiye’nin balık haritasının tüm özellikleriyle, korunması gelecek nesiller için de vazgeçilmez bir besin kaynağı olmaya devam edecektir.

İç sularda balık yetiştiriciği yapan önemli iller.
(TUİK-:04 Haziran 2024)

Exit mobile version