Sağlıkta Dönüşüm ve Ekonomik Bedelleri: Yeni Bir Perspektif

Sağlıkta Dönüşümün Arka Planı ve Güncel Durumu

2002 yılında iktidara gelen AK Parti hükûmeti, Sağlıkta Dönüşüm Programı adı altında kapsamlı reformlara imza attı. Bu reformlar kapsamında sağlık hizmetleri ticarileştirildi ve özel sağlık kuruluşlarının önü açıldı. Devlet hastaneleri ise yemek, laboratuvar ve tomografi gibi pek çok hizmeti özelleştirilmiş, yap-işlet-devret modeliyle şehir hastaneleri inşa edilerek kamunun sağlık hizmetlerindeki payı azaltıldı.

Sağlıkta Özelleştirme ve Sonuçları

Bu uygulamalar, başlangıçta rekabet artışını ve hizmet kalitesinin yükselmesini hedeflese de, günümüzde ortaya çıkan sonuçlar bunun tam tersine işaret etmektedir. Özellikle yeni doğanlar ve hastalar üzerinde olumsuz etkiler görülmekte; Muğla gibi illerde belgelerle ortaya çıkan olumsuz uygulamalar, hastalara gereksiz radyasyon verilmesi ve ilaçsız teşhis gibi sorunları da beraberinde getirmiştir.

Sağlık Sisteminin Ticarileşmesi ve Vatandaşlar Üzerindeki Yıkıcı Etkileri

Sağlıkta ticarileşme ile birlikte, hastalar müşteri gözüyle bakılmaya başlandı. Bu durum, devlet kaynaklarının hoyratça harcanmasına ve vatandaşların can güvenliğinin tehlikeye atılmasına neden olmaktadır. SGK aracılığıyla büyük meblağlar özel sektöre aktarılırken, sağlık hizmetlerinin temelinde insan sağlığı yerine para ve kâr odaklı bir sistem kurulmuştur.

Devlet Hastanelerinin Durumu ve Hizmet Kalitesi

Günümüzde devlet hastanelerimizde randevu almak oldukça zorlaşmış, doktorların muayene süresi 5-10 dakika ile sınırlandırılmıştır. Tetkik ve sonuç süreleri uzamış, birçok özel hastanenin hizmet kalitesi devlet hastanelerinden daha düşük seviyelere gerilemiştir. Bu tablo, sağlıkta dönüşümün ne kadar karmaşık ve içinden çıkılmaz hale geldiğini göstermektedir.

Çözüm Önerileri ve Yeni Bir Sağlık Politikası

Sağlık sistemimizin köklü bir şekilde yeniden ele alınması gerekmektedir. Özellikle şehir hastaneleri gibi yüksek maliyetli ve karmaşık projelerden vazgeçilerek, devlet hastanelerinin tüm hizmetleriyle yeniden yapılandırılması şarttır. Ayrıca, ihtiyaç duyulan bölgelerde yeni devlet hastaneleri açılmalı, ortopedi, kardiyoloji ve çocuk hastalıkları gibi branşlar güçlendirilmelidir.

Sağlıkta Güçlendirilmiş Bir Yapıya Doğru

İleri tetkik ve laboratuvar hizmetleri yeniden devlet bünyesinde, Hıfzısıhha merkezleri ve ana çocuk merkezleri (AÇSAP) gibi kurumlar aktif hale getirilmeli, verem savaş merkezleri tekrar hizmete açılmalıdır. Köylerde ve kırsal alanlarda sağlık evi ebeleri istihdam edilerek, sağlık hizmetinin ulaşılabilirliği artırılmalıdır.

Özel Hastanelerdeki Kaza ve Kayıplar: Bir Vaka

Eski bürokrat ve sağlık savunucusu Faruk Eraslan, eşini burun ameliyatında kaybettiği olayını paylaşarak, hastanın hukuki süreçte mağdur edilmesini ve özel hastanelerin yönlendirilmesinde yaşanan yanlışlıkları anlattı. Eşinin kanser tedavisi gördüğünü, iyileşmesine rağmen sonrasında ilaç yüklemesi yapıldığını ve burun ameliyatı sırasında enfeksiyon sonucu hayatını kaybettiğini dile getirdi.

Olayın ardından, hukuki süreci başlattığını ve adalete güvendiğini belirten Eraslan, ayrıca, 2023 yılında yapılan düzenlemeyle, özel hastanelerde görev yapan doktorların yargılanma süreçlerinin zorluklara sokulduğunu vurguladı. Eşinin resimlerini ve saç kesimini yanına taşıyan Eraslan, yaşananları kabul edemediğini ifade etti.

Sağlıkta Sistemsel Problemler ve Çözüm Arayışları

Özellikle Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi gibi 3. basamak sağlık kuruluşlarının, doğru yönlendirme yapmadan özel hastaneye sevk edilmesinin yanlış olduğunu belirten uzmanlar, sistemin köklü bir değişim ve yeniden yapılandırma ile düzeltilmesi gerektiğine işaret ediyorlar. Bu bağlamda, sağlıkta ticarileşmenin getirdiği olumsuz sonuçlar ve çözüm önerileri, kamuoyunun gündeminde önemli bir yer tutmaya devam etmektedir.