CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in Çelişkili Söylemleri ve Sokak Çağrıları
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, son dönemde giderek sertleşen söylemleri ve sembolik eylemleriyle Türkiye’nin siyaset gündemini geriyor. Bu gerginliğin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı erken seçim kararı almaya zorlayacağına kendisini inandıran Özel, sokak eylemlerini sürdürme kararlılığında..
Ancak seçimlere üç yıl kala başlatılan sokak eylemleri ikide bir tekrarlanırsa halkda gerginlik artar ve sonuçta kabak Özel’in başında patlar. Etkinin tepkiye dönüşmesi kaçınılmazdır.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) yönelik yolsuzluk soruşturmaları ve Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması sonrasında İmamoğlu’na yapılan suçlamaları çürütecek herhangi bir söylem geliştirme çabası gösterme yerine doğrudan protestolara başlaması siyasi çevrelerde, “Özel, bu fırsatı kendi lehine ganimete çevirmeye çalışıyor.” şeklinde yorumlar yapılmasına yol açtı.
Halkı sokağa davet eden Özel, demokratik seçimlerle göreve gelen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a “Haddini bil tek adam, haddini bil cuntacı” diyerek ilk kez bu kadar doğrudan ve sert bir şekilde meydan okumaya başladı.
Kendilerinden olmadığını düşündüğü şirketlere boykot yapılması çağrıları, Yozgat’taki mitinginde şapka giyip traktöre binerek verdiği pozlar ve çelişkili söylemleri, Özel’in liderlik tarzını tartışmaya açtı.
Çelişkili Söylemler: Birleşik Cephe mi, Kutuplaşma mı?
Özel, muhalefetin birleşik bir mücadele yürütmesi gerektiğini sıkça vurguluyor. 19 Mart 2025 sonrası, “Farklı renkler yan yana durursa gökkuşağı gibi güzellikler ortaya çıkar” diyerek muhalefetin çeşitliliğini bir avantaja çevirmeyi hedefledi. Ancak, kendilerinden olmadığını düşündüğü şirketlere yönelik boykot çağrıları bu birleştirici söylemi de gölgeledi.
2 Nisan 2025’te, “Tüketimden gelen gücünüzü kullanın” diyerek bazı yerli markaları hedef aldı. Bu çağrı, esnafı zor durumda bırakmakla eleştirildi. AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, bu tutumu “sosyal bölücülük” olarak nitelendirdi. Ayrıca, Özel’in 2022’de “her çiftçiye bedava traktör” vaadini sadece dikkat çekmek için” söylediğini gülerek kabul etmesi, güvenilirliğini sorgulanır hale getirmişti.
Halkı Sokağa Davet: Cesaret mi, Kaos Riski mi?
Özel’in İBB soruşturmaları ve İmamoğlu’nun tutuklanması sonrası halkı sokağa davet etmesi, stratejisinin temel taşlarından. 20 Mart 2025’te Saraçhane’de, “Sokaklar bizimdir, meydanlar bizimdir. Evet, sokak çağrısı yapıyorum!” diyerek erken seçim talebini yinelemeyi sürdürdü.
Bu çağrılar, 1,2 milyon kişinin katıldığı gece mitingleriyle büyük eylemlere dönüştü. Özel, bu hareketi “19 Mart darbe girişimine karşı halkın direnişi” olarak tanımladı. Ancak, AK Parti Genel Sekreteri Eyyüp Kadir İnan, Özel’in gençleri “illegaliteye sürüklediğini” savundu; İçişleri Bakanı Yerlikaya ise kutuplaşmayı körüklediği eleştirisini getirdi. Özel’in polise zarar verilmemesi uyarısı, şiddet endişelerini hafifletse de, sokak çağrılarının kontrolsüz kaosa yol açabileceği kaygısı sürüyor.
Erdoğan’a Sert Meydan Okuma: “Haddini Bil Tek Adam”
Özel’in Erdoğan’a yönelik söylemi, son dönemde dramatik bir şekilde sertleşti. 6 Nisan 2025’te, “Haddini bil tek adam, haddini bil cuntacı” diyerek Erdoğan’ı doğrudan hedef aldı. Bu, Özel’in ilk kez bu kadar açık ve ağır bir şekilde Cumhurbaşkanı’na meydan okuması oldu. Daha önce 2020’de “diktatör bozuntusu” dediği Erdoğan’a yönelik bu yeni ifadeler, muhalefet tabanında coşkuyla karşılansa da ülke genelinde ciddi eleştirilere yol açtı.
@drmemisoglu gibi X(Twitter) kullanıcılar, “Millet iradesine hakaret” suçlamasında bulundu. AK Parti Gençlik Kolları Başkanı Ahi Akın Aydoğan, Özel’in “vesayetçi dille halkın seçtiği lidere saldırdığını” belirtti. Bu sert söylem, Özel’in birleştirici imajını riske atarken, muhalefetin daha geniş kitlelere ulaşma şansını zorlaştırabilir.
Boykot Çağrıları: Ekonomik Baskı mı, Bölücülük mü?
Özel’in kendilerinden olmadığını düşündüğü şirketlere boykot çağrısı, 2 Nisan 2025’te “Tüketimden gelen gücünüzü kullanın” sözleriyle öne çıktı. Bazı yerli markaları hedef alan bu çağrı, esnaf tarafından ekonomik zarar olarak görüldü. Sabah gazetesi, boykotu “ekonomiye organize saldırı” diye nitelendirirken, sanatçı Yavuz Bingöl, X’te paylaştığı mesajında boykot çağrısının toplumsal dayanışmayı zedelediği eleştirisini yaptı.
@vatandasmehmet gibi kullanıcılar, “Boykotla esnafı mı cezalandıracağız?” diyerek tepki gösterdi. Boykot çağrısınıları, Özel’in birleşik muhalefet hedefiyle çelişerek kutuplaşmayı derinleştirdi.
Şapka ve Traktör: Nostalji mi, Popülizm mi?
19 Nisan 2025’te Yozgat mitinginde Özel’in şapka giyip traktöre binerek poz vermesi, tek partili Cumhuriyet dönemine gönderme olarak yorumlandı. Atatürk’ün 1925’te Kastamonu’da şapka giyerek traktörle poz verdiği anlara atıf yaptığı düşünülen bu hareket, Özel’in, seçmenlerine Atatürk gibi lider olacağı mesajını vermeye çalıştığı şeklinde yorumlandı.
@tarihkonusur gibi X kullanıcıları, “Köylüden kopuk plaza CHP’sine şov” eleştirisi yaptı. Diğerleri, Özel’in sol popülist bir imajla halka yakınlaşmayı hedeflediğini savundu. Bu hareket, köylü seçmenlere sempatik görünme amacıyla yapılsa da tek parti döneminden bu yana halkın zihninde şekillenen “CHP, elit tabakanın partisi” imajını silme çabası halkda beklenen ilgiyi görmedi.
Özgür Özel’in sertleşen söylemi ve meydan okuyuşları, birleşik muhalefet mesajıyla çelişen boykot çağrıları, Erdoğan’a “tek adam” ve “cuntacı” ithamları ve sokak eylemleri, yüksek riskli bir stratejiyi yansıtıyor. Bakalım, Özel’in bu hatalı stratejisinin ülkeye ve CHP’ye verebileceği zararın faturasını kim ödeyecek?