İstanbul’un 8 farklı ilçesinde eş zamanlı olarak düzenlenen Deprem Tatbikatı, afet sonrası sağlık hizmetlerinin devri ve koordinasyonunu yerinde test etti. Bu büyük çaplı etkinliğin merkezi, Kartal’daki Dr. Lütfi Kırdar Şehir Hastanesi oldu ve burada afet sonrası müdahale süreçleri uygulamalı olarak gerçekleştirildi.
İstanbul İl Sağlık Müdürü Doç. Dr. Abdullah Emre Güner yaptığı açıklamada, “Dünyada örneği bulunmayan bu kapsamlı tatbikatı başarıyla tamamladık. Ancak en önemli gerçeğin bilincinde olmalıyız: her zaman alarm halinde ve hazır durumda olmalıyız” dedi. Güner, 2019 yılında yaşanan 5,8 büyüklüğündeki İstanbul depremini hatırlatarak, o dönem ortaya çıkan ihtiyaçlar doğrultusunda, şehir için hızlı ve uygulanabilir çözümler geliştirilmesi gerektiğini belirtti.
İstanbul’un nüfusunun 16 milyon civarında olduğunu ve çevre illerle birlikte yaklaşık 25-30 milyon kişiye hizmet verdiğini vurgulayan Güner, Türkiye’deki toplam sağlık hizmet puanının yaklaşık %40’ının İstanbul’dan karşılandığını ifade etti. “İlk 12 saat içerisinde kendi kendimize yetebilen bir sağlık sistemi kurmamız gerekiyor” sözleriyle, afet sonrası ilk müdahale ve iyileşme sürecinin önemine dikkat çekti.
Güner, sözlerine, “Muhtemel bir afette ilk 12 saat içerisinde kendi kendimize yetebilen bir sağlık sistemi kurmamız,” gerektiğini ve bu tatbikatın amacı, planlarımızın sahadaki eksikliklerini görmek ve daha güçlü bir yapı inşa etmek olduğunu vurgulayarak devam etti. Ayrıca, afet anında sağlık hizmetlerinin refleks halinde ve ezberlenmiş sistemle sunulması gerektiğini belirtti.
İstanbul Vali Yardımcısı ve AFAD İl Koordinatörü Mahmut Hersanlıoğlu, iki önemli plan üzerinde durdu. İlki, İstanbul Risk Azaltma Planı olup, stratejik hedeflerinden biri de afetlere dayanıklı hastanelerin yeniden inşası olduğunu belirtti. Bu plan kapsamında toplam 1597 eylem maddesi bulunuyor ve bu çalışmalar, afetler öncesinde alınacak tedbirlerle maddi ve manevi kayıpların azaltılmasını amaçlıyor.
İkinci plan ise, İstanbul Afet Müdahale Planı olup, bu kapsamda 23 ayrı çalışma grubu görev yapıyor. Sağlık Çalışma Grubu’nun kritik bir rol üstlendiğini ifade eden Hersanlıoğlu, İstanbul’un büyüklüğüne dikkat çekerek, İstanbul’u “Türkiye’nin yarısı” gibi değerlendirmemiz gerektiğini söyledi.
Hersanlıoğlu, “İstanbul 39 ilçeden oluşuyor. Ancak nüfus ve ekonomik büyüklükleri, Anadolu’daki 39 ilin toplamına eşdeğer. İstanbul’da yapılan her doğru planlamanın, Türkiye genelindeki afet yönetimi kapasitesine katkı sağladığını” belirtti. Ayrıca, bu tür uygulamaların sahadaki refleksleri güçlendirdiğine vurgu yaparak, katılan tüm sağlık çalışanlarına teşekkür etti.
İçeriğin sonunda, afetlere hazır olmanın ve sürekli eğitim ile tatbikatların hayati önemi bir kez daha vurgulandı.