Diyarbakır’da Oturma Eylemi Yapan Aileler, Çocuklarının Dağa Kaçırılmasını Anlattı
Diyarbakır’da bir grup aile, çocuklarının okula başlamasıyla birlikte karne gününde de hüzün ve endişe içinde. Bu aileler, çocuklarının okul çağında iken kandırılarak dağa götürüldüklerini iddia ediyor ve yaşadıkları acıları anlatıyorlar. Çocukları için endişelenen anneler ve babalar, karne gününde bile çocuklarının hayallerini ve özlemlerini dile getiriyorlar.
Oğlunu 11 Yıldır Özlemle Bekleyen Anne
Örneğin, Diyarbakır’da oturma eylemi yapan annelerden biri olan Selvi Çakmak, yaklaşık 11 yıl önce Sakarya’da oğlu Yavuz Çakmak’ın eğitim gördüğü sırada kandırılarak dağa götürüldüğünü öne sürüyor. Çakmak, duygularını şu sözlerle paylaştı: “11 yıldır bu acıyı çekiyorum. Her gün buraya gelip oğlumu bekliyorum. Oğlum, gel seni seviyorum, kapım sana açık. Bu lanet silahları göm, devletimize teslim ol. Biz burada seni bekliyoruz, bu hasret bitsin. Yavuz, çok başarılı bir öğrenciydin. Hâlâ evde takdir belgen duruyor. Bugün karne günü ve ben çok üzülüyorum. Çocuklar karne alırken ben gözlerimi onlardan ayıramıyordum. Oğlum, gel, bu hasret bitsin.”
Dağa Kaçırılan Çocuklar ve Ailelerin Çaresizliği
Ortaokul 7. sınıf öğrencisi olan ve dağa kaçırıldığı iddia edilen gençlerin aileleri de benzer duygular içinde. Mehmet Aydın’ın babası Nihat Aydın, 20 Mayıs 2015 tarihinde 13 yaşındaki oğlunun Alipaşa İlköğretim Okulu’na gittiğinde yaşadıklarını şöyle anlattı: “Oğlum okula giderken, onun da hayalleri vardı. Ama maalesef, çocuklarımızı dağa götürdüler ve onları ölüme terk ettiler. Oğlum şu an üniversiteye gidebilirdi, ama elimizden alındı. Çocuklarımıza artık gözümüz gibi bakıyoruz. Gözlerimizden yaşlar akıyor, ama yine de onları görmek ve kavuşmak istiyoruz.”
İsyan ve Umut Birlikte Yaşıyor
Çocuklarını dağa kaptıran aileler, devlet yetkililerinden yardım bekliyor ve çocuklarını yeniden ailelerine kavuşturmak istiyorlar. “Burada ölüme mahkum olmuşuz, çocuklarımızı dağda kaybettik,” diyerek feryat eden aileler, devletin terörle mücadelede kararlı olduğunu ve çocuklarını geri getireceklerine inanıyorlar. Ayrıca, “Terörsüz bir Türkiye için Cumhurbaşkanımıza ve Devlet Bahçeli’ye sonsuz teşekkürlerimizi sunuyoruz,” diyerek umutlarını dile getiriyorlar.
Çocuklarının karne sevinci yerine, özlem ve acı içindeler
Her ne kadar çocuklar karne alırken mutlu olsalar da, ailelerin içi buruk ve hüzünlü. Çocuklarının yokluğunda, onların yerine gelen boşluk ve özlem, ailelerin yüreklerini yakıyor. Bu aileler, çocuklarına kavuşmak ve onları tekrar ailesiyle buluşturmak için çaba gösteriyorlar ve devletin bu konuda harekete geçmesini bekliyorlar.