Türkiye’nin Güvenliği ve Birliği İçin Çalışmalar
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yaptığı konuşmada Türkiye’nin şu anda çok hassas ve kritik bir dönemde olduğunu belirtti. Ülkenin ve milletin geleceği açısından önemli kararlar alınması gereken bu dönemde, enerjimizin ve kaynaklarımızın büyük bir kısmını vatanımızın ve milletimizin bekası için harcamamız gerektiğine vurgu yaptı.
Erdoğan, özellikle dış politika ve güvenlik konularında Türkiye’nin aktif ve kararlı adımlar atması gerektiğini vurguladı. Bu noktada, milletimizin birliği ve beraberliği en büyük gücümüzdür. Siyasi farklılıklarımızı ve anlaşmazlıklarımızı bir kenara bırakıp, ortak bir iradeyle hareket etmemiz gerektiğini söyledi. Bu birlik ve beraberlik, ülkemizi iç ve dış tehditlere karşı koruyan en önemli unsurdur.
Milletin Güçlü Birlik ve Beraberliği ile Hedeflerimize Ulaşmak
Erdoğan, milletimizin dayanışmasının ve kardeşliğinin, özellikle bayram günlerinde daha da güçlendiğine dikkat çekti. Bayramlar, insanların dostluk ve kardeşlik duygularını pekiştirdiği, yardımseverlik ve paylaşma duygularının en yoğun şekilde yaşandığı zamanlardır. Bu özel günlerde, devletimizin ve belediyelerimizin ihtiyaç sahipleriyle iç içe olduğunu, yetimlere, öksüzlere ve gariplere yardım eli uzattıklarını belirtti.
Erdoğan, aynı zamanda şehitlerimizin ve gazilerimizin emanetlerine sahip çıkmanın, onların haklarını teslim etmenin ve onları unutmamanın milletimizin en önemli görevi olduğunu vurguladı. Bu şekilde, vatan sevgisini ve millet sevgisini gelecek nesillere aktarmanın büyük önem taşıdığını sözlerine ekledi.
Siyasi Çatışmalardan Uzak, Birlikte Hareket Edilmelidir
Erdoğan, Türkiye’nin siyasi hayatında zaman zaman yaşanan kutuplaşmalara da değindi. Özellikle ana muhalefet partisinin ve diğer bazı siyasi aktörlerin toplumdaki birlik ve beraberliği zayıflatmaya yönelik tutumlarına dikkat çekti. Bu tür davranışların, ülkenin gelişimine ve milletimizin güvenliğine zarar verdiğini belirtti.
Erdoğan, “Toplumdan ayrışarak siyaset yapılmaz; yapılsa dahi bu, ülkeye ve millete hiçbir hayır getirmez” diyerek, siyasetin amacının birlik ve beraberliği güçlendirmek olduğunu hatırlattı. Ayrıca, ana muhalefetin ve diğer muhalefet partilerinin, daha yapıcı ve uzlaşmacı bir dil kullanması gerektiğine işaret etti. Bu sayede, ülkemizin önümüzdeki dönemde daha istikrarlı ve güçlü bir şekilde yoluna devam edeceğine inanıyor.
Güçlü ve Bağımsız Ekonomi İçin Çalışmalar
Erdoğan, ekonomik alandaki gelişmelere de değindi. Türkiye’nin, kendi sanayisini ve teknolojisini geliştirmek zorunda olduğunu vurguladı. Bu amaçla, savunma sanayiinde ve diğer stratejik sektörlerde büyük ilerlemeler kaydettiklerini anlattı. Artık Türkiye’nin, kendi hava savunma sistemlerini, savaş gemilerini ve insansız hava araçlarını üretebildiğini, bunun da ülkenin bağımsızlığını güçlendirdiğini söyledi.
Erdoğan, “Türkiye, artık kendi semalarını yerli ve millî hava savunma sistemleriyle koruyan, entegre ve katmanlı bir savunma mimarisine sahip bir ülkedir” diyerek, savunma sanayinde geldiğimiz noktayı övgüyle anlattı. Bu başarının, milletimizin cesareti ve devletimizin kararlılığı sayesinde gerçekleştiğini belirtti. Ayrıca, ekonomik alanda da, enflasyonla mücadele ve yaşam kalitesini artırmak için çalışmalar yaptıklarını söyledi.
İç ve Dış Politikada Kararlı Adımlar
Erdoğan, bölgemizde ve dünyada yaşanan gelişmeleri de detaylı şekilde değerlendirdi. Özellikle, İsrail’in Filistin’e yönelik saldırılarını ve bölgedeki çatışmaları yakından takip ettiklerini ve bu konuda uluslararası toplumun sorumluluk alması gerektiğine inandıklarını söyledi. Ayrıca, İran’ın kendisini savunma hakkını kullandığını ve bunun doğrudan meşru bir hak olduğunu vurguladı.
İçeride ise, geçmişteki vesayet odakları ve FETÖ gibi yapıların ülkeye zarar verdiğini, bu darbe ve girişimlere karşı mücadele ettiklerini hatırlattı. Türkiye’nin, bağımsız ve güçlü bir devlet olarak yoluna devam edeceğini, milletin iradesinin her zaman en büyük güç olduğunu belirtti.
Sonuç ve Gelecek Hedefleri
Erdoğan, sözlerini, “Türkiye, bütün gücüyle, birliği ve iradesiyle geleceğe yürüyecek ve hiçbir tehditten korkmadan yoluna devam edecektir” diyerek tamamladı. Bu inanç ve kararlılık, milletimizin birlik ve beraberliğinin en büyük gücüdür. Türkiye’nin, bölgesinde ve dünyada söz sahibi, güçlü ve bağımsız bir devlet olmaya devam edeceğini vurguladı.