Çanakkale Savaşları’nın yaşandığı, tarih boyunca pek çok savaşın cereyan ettiği Gelibolu Yarımadası’nda, önemli bilgiler ve yeni araştırmalar gündeme geliyor. Çanakkale Savaşları’nın 110. yıl dönümünde, Çanakkale ve Trablusgarp savaşlarının birbirleriyle olan köklü bağlantıları yeniden gün yüzüne çıkıyor.
İçeriğin odak noktası, Çanakkale Muharebelerinin savunma konseptinin ilk defa ve birebir ölçekli olarak Trablusgarp harbinde hazırlandığı yönünde. ÇOMÜ Atatürk ve Çanakkale Savaşları Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Barış Borlat, yaptığı açıklamalarda, 25 Nisan 1915 günü Arıburnu bölgesinde gerçekleştirilen çıkarma sırasında, Çanakkale Kara Muharebelerinin savunma planlarının temelinin aslında birkaç yıl öncesine, Trablusgarp savaşlarına dayandığını belirtti.
Borlat, “Çanakkale bölgesinde yaşanan muharebelerin planlanmasında, ilk defa ve gerçekten ölçekli olarak, Trablusgarp harbi sırasında hazırlanan savunma taktikleri kullanılmıştır” diyerek, bu iki savaşın arasında doğrudan bir bağ olduğunu vurguladı.
Tarih boyunca birçok savaşın sahnesi olmuş olan Çanakkale, sadece 110 yıl önce değil, antik dönemden beri pek çok çatışmaya şahit olmuştur. Bu savaşların öncesinde ise, Osmanlı’nın Trablusgarp’taki savaşları büyük önem taşıyor. Borlat’a göre, Osmanlı topraklarının, özellikle Trablusgarp ve Çanakkale bölgelerinin savunması ve planlaması, birbirleriyle yakından ilişkilidir.
“İtalya’nın Trablusgarp’ı işgal etmesi ve Osmanlı’ya karşı donanma hareketleri, Çanakkale Boğazı’na kadar gelerek tehdidi artırmıştı. Bu durum, Osmanlı’nın bölgedeki savunma planlarının şekillenmesine neden oldu ve düşman çıkarması olasılığına karşı detaylı bir planlama yapıldı. Osmanlı Genel Kurmayı, ilk hedef noktası olarak Seddülbahir’i belirlemiş, Arıburnu, Kumkale ve Bolayır bölgelerini ise diğer stratejik noktalar olarak planlamıştı. Ayrıca, düşmanın Nara ve Bigalı Kalesi bölgesinden saldırması halinde kullanılacak geri hatlar ve mayınlama noktaları önceden tespit edilerek, hazırlıklar tamamlandı.”
İlginç bir detay ise, 25 Nisan 1915 öncesinde hazırlanan ve yaklaşık üç yıl önce yazılmış olan raporlarda, Çanakkale bölgesinin çıkarma yapılacak noktaları ve olası saldırı hatlarının büyük ölçüde belirlendiğinin ortaya konmuş olmasıdır. Borlat, “Düşman eğer bölgeyi aşarsa, gerideki saldırı noktaları ve savunma stratejileri de detaylı olarak planlanmıştı. Bu planlar, özellikle Nara-Bigalı Kalesi ve Barbaros gemilerinin kullanımıyla ilgili ilk tecrübeleri de içermektedir” dedi.
Özellikle, 25 Nisan 1915 günü Çanakkale Boğazı’nda yaşanan savaş öncesi hazırlıkların ve savunma planlarının, neredeyse birebir olarak, Trablusgarp harbi sırasında da uygulandığını belirten Borlat, “Çanakkale Kara Muharebelerinin savunma konseptinin ilk defa ve birebir ölçekli olarak hazırlandığı yer ve zaman, aslında Trablusgarp savaşlarıdır” diyerek, iki savaş arasındaki stratejik bağa vurgu yaptı.
Bu yeni araştırma ve analizler, Çanakkale savaşlarının, aslında çok daha karmaşık ve planlı bir savaş dizisinin sonucu olduğunu gösteriyor. Bu bağlamda, Çanakkale’nin sadece bir savaş alanı değil, aynı zamanda Osmanlı’nın savunma stratejilerinin ve savaş taktiklerinin geliştiği bir eğitim ve tecrübe alanı olduğu da ortaya konmuş oluyor.
Kaynak: İHA-İhlas Haber Ajansı
Editör: İstanbul Yerel Haberler (IY)