Bahar aylarında doğanın yeniden canlanması, birçok kişi için sevindirici olsa da, alerjik bünyeye sahip çocuklar ve yetişkinler için adeta kabusa dönüşebiliyor. Havada yoğun şekilde uçuşan polenler, gözlerde kaşıntı ve sulanma, burun tıkanıklığı, ardışık hapşırık ve öksürük gibi alerjik reaksiyonları tetikleyerek yaşam kalitesini ciddi anlamda etkiliyor.
Acıbadem Bakırköy Hastanesi Kulak, Burun ve Boğaz Hastalıkları Uzmanı Dr. Artunç Kaan Turanoğlu bahar aylarında polenlerin rüzgarlarla taşınarak evlerin içine kadar girdiğine dikkat çekiyor. “Polenler özellikle Mart ile Haziran arasında yoğunlaşır ve bu dönem, alerjik şikayetlerin en sık görüldüğü zaman dilimidir” diyor.
Alerjik hastalıkların hızla arttığını belirten Dr. Turanoğlu, “Gelişen yaşam koşulları, genetik yatkınlık ve çevresel faktörler, alerjik hastalıkların artışında önemli rol oynuyor. Modern yaşamda evde daha çok vakit geçirmenin, hijyen kurallarına aşırı dikkat etmenin ve doğal olmayan ürünlerle beslenmenin bağışıklık sistemini olumsuz etkilediği düşünülüyor.” diyerek, alerjiyi tetikleyen çevresel faktörlere de vurgu yapıyor.
Polenler ve diğer alerjen maddelerin yol açtığı belirtiler, grip ve soğuk algınlığı ile karıştırılabiliyor. Dr. Turanoğlu, “Alerji ile enfeksiyon arasındaki en belirgin fark, şikayetlerin süresi ve ek semptomlar” diyerek açıklıyor. Gribe bağlı enfeksiyonların genellikle bir hafta içinde geçerken, alerjik reaksiyonlar maruziyet devam ettiği sürece devam eder ve belirtiler uzar. Ayrıca, alerjik hastalıkların zamanla sinüzit, orta kulak sıvı birikimi ve buna bağlı işitme sorunları, dikkat dağınıklığı ve uyku bozukluklarına da yol açabildiğine dikkat çekiyor.
Erken ve doğru tedavi, ciddi komplikasyonların önüne geçmek adına oldukça önemli. Dr. Turanoğlu, “Tedaviyi aksatmak, hastalığın daha da ilerlemesine ve yaşam kalitesinin düşmesine neden olur. Semptomlar azaldığında veya ortadan kalktığında bile tedaviyi doktor kontrolünde sürdürmek gerekir” uyarısında bulunuyor.
Polenlere Karşı Etkili Korunma Yöntemleri
- Sabah saatlerinde dışarı çıkmaktan mümkün olduğunca kaçının. Polenin yoğun olduğu zaman dilimleri sabah erken ve akşam geç saatlerdir. Bu saatlerde dışarı çıkmanız gerekiyorsa, polen maskesi ve geniş çerçeveli güneş gözlüğü kullanmanız faydalı olacaktır.
- Burnunuza ve göz çevresine vazelin sürmek, polenlerin vücuda girişini azaltabilir.
- Evde havalandırmayı öğle saatlerine bırakın. Güneşli ve rüzgarlı günlerde, pencereleri kapatıp, içeriye hava girmesini önleyin.
- Polen mevsiminde balkonda çamaşır kurutmayın.
- Araba kullanırken pencereleri kapalı tutup, klima ile havalandırmayı tercih edin. Ayrıca, klimanın polen filtresinin düzenli bakımını ihmal etmeyin.
- Dışarıdan eve gelirken ılık suyla duş almak ve burun içini tuzlu suyla temizlemek, polenlerin vücuttan atılmasına yardımcı olur.
- Yatak örtülerini her hafta en az 60 derece sıcaklıkta yıkayın.
Bu önlemler, alerjik reaksiyonların şiddetini azaltmak ve yaşam kalitenizi korumak adına oldukça etkilidir. Unutmayın, alerjiyle mücadelede en önemli adım, çevresel tetikleyicilerden uzak durmak ve uzman kontrolünde uygun tedavi planını uygulamaktır.
Kaynak: Beyaz Haber Ajansı