Ayasofya’nın Tarih Sahnesindeki Muhteşem Dönüşü
Bugün, İstanbul’un kalbinde, tarihin sayfalarını derinlemesine saran ve kültürel mirasın en parlak simgelerinden biri olan Ayasofya, yeniden aslına döndürülerek, geçmişin ihtişamını geleceğe taşımak adına atılan büyük bir adımın öncüsü olmuştur. Kültür ve Turizm Bakanı Sayın Mehmet Nuri Ersoy’un gururla dile getirdiği gibi, “Ayasofya’yı aslî kimliğiyle ve bütün ihtişamıyla eksiksiz şekilde geleceğe taşımak için tarihinin en kapsamlı restorasyon çalışmalarını yürütüyoruz. Fatih’in emaneti, emin ellerdedir.”
Sanat ve Tarih Bir Arada: Ayasofya Fotoğraf Sergisi ve Kitabı
İstanbul Rami Kütüphanesi’nde gerçekleşen ve büyük bir heyecanla açılan “Ayasofya Fotoğrafları” sergisi, sadece bir sanat etkinliği değil; aynı zamanda kültürel hafızamızın ve tarihimizin göz kamaştırıcı bir yansımasıdır. Bu eşsiz sergi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın önsözüyle yayımlanan ve büyük beğeni toplayan “Ayasofya Fotoğrafları” kitabının da tanıtımını içeriyor. Bakan Ersoy, yaptığı konuşmada sergi ve kitabın oluşum sürecine değinerek, sanatçıların estetik bakış açısıyla Ayasofya’nın 200’den fazla fotoğraf karesiyle adeta zamanın ruhunu yakaladıklarını ve bu eseri halkımızla buluşturduklarını belirtti.
Bir Külliyatın Doğuşu: Tarih, Sanat ve Bilgi
Projeye dair detayları anlatan Ersoy, kitabın 1500 yıldır ayakta duran, zorluklara rağmen dimdik ayakta kalan bir tarih, kültür ve sanat hazinesi olduğunu vurguladı. Mozaiklerden İslami sanat unsurlarına, mimari bütünlükten manevi atmosferine kadar sanatçılar gözüyle kayda alınmış bu eser, özel kutusu ve prestij baskısıyla halkın beğenisine sunuldu. Bakan Ersoy, “Halkımızla buluşturduğumuz bu eseri, Türk milletinin tarih, kültür ve sanat mirasını koruma ve yaşatma yolunda gösterilen liderlik, fedakârlık ve özenin en güzel örneği olarak görüyoruz.” diyerek, bu özel çalışmaya emeği geçenlere teşekkür etti.
Ayasofya’nın Efsanevi Hikayesi ve Günümüzdeki Yeri
Ayasofya’nın tarihini anlatırken Ersoy, onun uzun ve zorlu serüvenine dikkat çekti. Savaşlar, yangınlar, depremler ve yıkımlar… Ancak, her seferinde yeniden doğuşu ve ayakta kalış hikâyesi, bu yapıyı sadece bir yapı olmaktan çıkarıp, bir direniş ve azim sembolü haline getiriyor. Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fethinden sonra Ayasofya’ya gösterilen özen ve saygı, onun gerçek anlamda bir camiye dönüşüyle taçlandı. Mimar Sinan’ın detaylı restorasyonlarıyla güçlenen yapı, her dönemde koruma altına alınmış ve bugün, Cumhurbaşkanımızın kararıyla, gerçek kimliğine ve ruhuna uygun şekilde yeniden hayat bulmuştur.
Geleceğin Mimarı: Restorasyon ve Bakım Çalışmaları
Ersoy, bu tarihi mirası, en gelişmiş teknik ve bilimsel yöntemlerle restore ettiklerini ve Ayasofya’nın ihtişamını koruma konusunda kararlı olduklarını söyledi. “Fatih’in emaneti, emin ellerdedir” diyerek, bu kutsal mekanın gelecek nesillere ulaşması için gösterilen özveriyi ve titiz çalışmaları vurguladı.
Uzmanlar ve Sanatçılar: Ayasofya’nın Hikayesini Anlatan Eserler
- Türkiye Bankalar Birliği Genel Sekreteri Dr. Ekrem Keskin: “Ayasofya, sadece mimari değil, aynı zamanda insanlık tarihinin ortak mirasıdır. Bu proje, sanatın, estetiğin ve tarihin iç içe geçtiği eşsiz bir yolculuktur.”
- Hattat Mehmed Özçay: “Ayasofya ile kişisel bir bağ kurdum. Bu eser, bizim ruhumuzun, hayallerimizin ve tarihimizin sessiz tanığıdır.”
- Sanatçı İzzet Keribar: “Bu kitap, sadece görsel bir koleksiyon değil; ruhani bir yolculuğun, sessizliğin ve estetiğin belgesidir. Uzun ve özverili çalışmamızın sonucudur.”
Program Sonu: Eserler Üzerinden Bir Gezinti
Programın sonunda, Bakan Ersoy ve katılımcılar, sergiyi gezerek eserler hakkında detaylı bilgi aldı ve bu eşsiz sanat ve tarih yolculuğunun tadını çıkardı.