Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Ağız Sağlığı ve Psikolojik İyi Oluş: Birbirleriyle Yakından İlişkili

Ağız sağlığı ve psikolojik iyi oluş arasındaki güçlü ilişkiyi keşfedin. Sağlıklı gülüşler ve mental denge için önemli ipuçları burada.

Ağız sağlığı ve psikolojik iyi oluş arasındaki güçlü ilişkiyi keşfedin.

Üsküdar Üniversitesi Diş Hastanesi Ağız, Diş ve Çene Radyolojisi Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Büşra Sınmaz, ağız sağlığının psikolojik sağlıkla olan ilişkisini detaylı bir şekilde değerlendirdi. Oral sağlık ile psikososyal iyi oluş doğrudan ilişkili! Bu bağlamda, ağız sağlığının bireylerin genel sağlığı ve yaşam kalitesi üzerinde önemli bir etkisi olduğu vurgulandı.

Dr. Sınmaz, “Mevcut literatür, oral sağlık durumunun bireylerin psikososyal iyi oluşu ile doğrudan ilişkili olduğunu ortaya koymaktadır. Bireylerin hem ağız hem de zihinsel sağlıklarını destekleyebilmesi için günlük rutinlerine ağız bakım uygulamalarını dahil etmeleri önemli.” dedi. Bu nedenle, ağız sağlığını korumanın sadece fiziksel değil, aynı zamanda psikolojik açıdan da önemli olduğu belirtildi.

Günlük ağız bakımına dikkat edilmesi gerektiğine değinen uzman, “Amerikan Diş Hekimliği Birliği ve Dünya Sağlık Örgütü rehberlerine göre, dişlerin günde en az iki kez, florür içeren diş macunlarıyla fırçalanması, plak birikiminin ve diş çürüklerinin önlenmesi açısından elzemdir. Dişler arası bölgelerde biriken plak ve gıda artıklarının uzaklaştırılması için günlük diş ipi kullanımı, ağız bakımında kritik bir rol oynar.” şeklinde bilgi verdi.

Diğer yandan, ağız sağlığını destekleyen ürünlerin kullanımı da önemli. “Klorheksidin veya esansiyel yağlar içeren ağız gargaralarının düzenli kullanımı, oral mikrobiyotayı dengeler ve ağız sağlığını korur. Ayrıca, karbonhidrat ve asit içeriği yüksek gıdaların aşırı tüketimi, diş yüzeyinde demineralizasyona neden olarak çürük insidansını artırabilir.” ifadelerini kullandı.

Beslenme alışkanlıklarının ağız sağlığına olan etkisine de değinen Dr. Sınmaz, “Antioksidanlar ve antiinflamatuar bileşenler içeren besinlerin tüketimi, ağız sağlığını destekleyici etki gösterebilir. Klinik bulguların erken dönemde tespit edilmesi ve gerekli önleyici veya terapötik müdahalelerin zamanında uygulanabilmesi için altı ayda bir profesyonel diş hekimi muayenesi önemlidir.” diyerek, düzenli diş hekimi kontrollerinin önemine vurgu yaptı.

Stresin, ağız sağlığı üzerinde de etkili olduğunu belirten uzman, “Estetik kaygılar, halitozis (ağız kokusu) ve diş kayıpları gibi durumlar, bireylerin sosyal yaşamlarını olumsuz yönde etkileyerek anksiyete ve depresyon gelişimine zemin hazırlayabiliyor.” ifadelerini kullandı. Ayrıca, “Kronik stresin de oral sağlık üzerinde olumsuz etkileri bulunur. Psikolojik stres, kortizol düzeylerinde artışa neden olarak immün yanıtı baskılayabilir ve periodontal dokuların inflamasyona yatkınlığını artırabilir.” diyerek, stresin diş ve ağız sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerini açıkladı.

Özellikle, stres kaynaklı parafonksiyonel alışkanlıkların (bruksizm, tırnak yeme gibi) da diş aşınmalarına ve temporomandibular eklem bozukluklarına yol açabildiğine dikkat çekildi. “Bireylerin hem ağız hem de zihinsel sağlıklarını koruyabilmesi için stres yönetimi büyük önem taşımaktadır.” şeklinde sözlerini tamamladı.

Sonuç olarak, ağız sağlığı ve psikolojik iyi oluşun birbirleriyle yakından ilişkili olduğu ve bu alanların birlikte korunması gerektiği vurgulandı. Günlük rutinlere dikkat edilmesi, düzenli diş hekimi kontrolleri ve stres yönetimi ile hem fiziksel hem de psikolojik sağlığın desteklenebileceği belirtildi.