Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Adapazarı’nda Yavru Saksağanına Sahip Çıkan Kadının Hikayesi

Adapazarı’nda yavru saksağana sahip çıkan kadının sevgi dolu hikayesini öğrenin. Doğaya ve hayvanlara gösterilen şefkati keşfedin.

Adapazarı'nda yavru saksağana sahip çıkan kadının sevgi dolu hikayesini öğrenin.

Adapazarı’nda Yuva Düşen Saksağan ve Kadının Hayvan Sevgisi

Sakarya’nın Adapazarı ilçesinde yaşayan sevgi dolu bir kadın, yuvasından düşerek yaralanan küçük saksağanı fark etti. Bu olay, onun hayvanlara olan şefkatini ve doğaya olan bağlılığını bir kez daha gösterdi. Yavru saksağanı sahiplenerek onun hayata tutunmasını sağladı ve bu süreçte büyük bir sevgiyle ilgilendi.

Adapazarı'nda Yuva Düşen Saksağan ve Kadının Hayvan Sevgisi

Yavru Saksağan ve Kadının Birlikte Geçirdiği Günler

Yavru Saksağan ve Kadının Birlikte Geçirdiği Günler

Edinilen bilgilere göre, 23 Mayıs tarihinde Sakarya Üniversitesi kampüsü çevresinde dolaşırken, yerde çırpınan ve uçma yeteneğini kaybetmiş bir yavru saksağan fark edildi. Hayvanseverliğiyle tanınan Sibel Arın Sezer, bu küçük kuşu hemen yanına alıp evine götürdü. Yaklaşık 24 gündür onun bakım ve tedavisini üstlenen Sezer, kuşu adeta kendi çocuğu gibi seviyor ve ilgileniyor. Yavru saksağan ise, sevgiyle baktığı ve ona annelik yaptığı bu kadını adım adım takip ediyor, yanından hiç ayrılmıyor.

Yavru Saksağan ve Kadının Birlikte Geçirdiği Günler

Sibel Arın Sezer’in Saksağana Dair Düşünceleri ve Günlük Hayatı

Sibel Arın Sezer’in Saksağana Dair Düşünceleri ve Günlük Hayatı

Sibel Arın Sezer, ilk kez saksağan baktığını ve onunla çok özel bağ kurduğunu ifade ediyor. “Adı ’Haşmet’ ve birlikte yaklaşık 3 haftadır yaşıyoruz” diyen Sezer, “Ben nereye gidersem, o da peşimden geliyor. İstanbul’a gidiyoruz, Karasu’da, Cebeci’de tatil yapıyoruz, kedilerimle ve oğlumla birlikte vakit geçiriyoruz. Evimizde adeta bir parça oldu. Üniversitenin girişinde onu uçuruyor, yaklaşık 100 metre kadar uçabiliyor. Sesimi duyduğunda ise başka yere gitmiyor. Mama yemeyi henüz bilmiyor, elimle besliyorum. Kalitesiz mamalardan yemiyor, özel mama kullanıyorum. Ayrıca ciğer, yumurta akı ve şırınga ile su veriyorum. O beni bırakmadığı sürece ben onu bırakmam, ama eğer özgür olmak isterse, onu mutlu etmek ve yaşatmak en büyük dileğim” dedi.

Sezer, onun bakımı sırasında gösterdiği sevgi ve sabırla, doğadaki canlılara olan saygısını ve bağlılığını bir kez daha hissetmiş. Bu küçük saksağan, onun yaşamındaki en değerli dostlarından biri haline gelmiş durumda.