Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Antalya’da İklim Değişikliği ve Su Kaynakları Üzerindeki Etkileri

Antalya’da iklim değişikliği ve su kaynakları üzerindeki etkilerini kolayca anlayabileceğiniz, önemli bilgiler ve çözüm önerileri içeren bir rehber.

Antalya'da iklim değişikliği ve su kaynakları üzerindeki etkilerini kolayca anlayabileceğiniz,

Antalya’da İklim Değişikliği ve Su Kaynakları Üzerindeki Artan Etkiler

Son yıllarda yaşanan iklim değişiklikleri, Antalya’da hava koşullarını ve yağış düzenlerini önemli ölçüde etkiliyor. Bu durum, bölgedeki su erişimini zorlaştırırken, tarım ve turizm gibi temel sektörleri de olumsuz etkiliyor. Antalya’daki uzmanlar, suyun doğru kullanılmaması ve kaçak sondajların artması nedeniyle yaşanabilecek ciddi sorunlara dikkat çekiyor.

İklim Değişikliğinin Antalya Üzerindeki Olumsuz Etkileri

Akdeniz Üniversitesi Çevre Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi’nden Doç. Dr. Ethem Karadirek, iklim değişikliğinin Antalya’nın su kaynakları üzerinde yarattığı tehditleri detaylı şekilde anlatıyor. Özellikle yer altı su seviyelerinin hızla azaldığını ve bu durumun uzun vadede ciddi kuraklık riskleri oluşturduğunu belirtiyor.

Yağış Düzeninde Yaşanan Değişiklikler ve Sonuçları

Doç. Dr. Karadirek, “Yağış rejimi değişti, bu da suyun ulaşılabilirliğini olumsuz etkiliyor” diyerek, Antalya’nın kış ve ilkbahar aylarında düşmesi gereken yağışların artık yeterince toprakta kalmadığını vurguluyor. Ayrıca, sel şeklinde yağan yağışların ise yer altı suyunu beslemediğine dikkat çekiyor.

En Çok Etkilenen Bölgeler: Elmalı ve Korkuteli

İl genelinde en ciddi su sıkıntısı yaşayan bölgelerin başında Elmalı ve Korkuteli geliyor. Bu ilçelerin hem meteorolojik hem de tarımsal açıdan büyük su kıtlığıyla karşı karşıya olduğunu belirten uzmanlar, yüksek su ihtiyacı gerektiren tarım ürünlerinin ekilmesinin durumu daha da zorlaştırdığını söylüyor.

Su Kullanım Oranları ve Tarımda Su Verimliliği

Antalya’da kullanılan suyun yaklaşık %70’inin tarım sektöründe tüketildiğini ifade eden Doç. Dr. Karadirek, halen açık kanal sulama sistemlerinin yaygın olduğunu belirtiyor. Devletin teşvikleriyle kapalı sulama sistemlerine geçişin başladığını, ancak bunun yeterli olmadığını söylüyor. Vahşi sulama, suyun buharlaşması ve sızıntılar nedeniyle büyük kayıplara yol açıyor. Bu nedenle, kapalı boru tesisleri ve basınçlı sulama yöntemlerinin yaygınlaştırılması gerekiyor.

Suya Dayalı Ürün Seçimi ve Tarım Deseni

Tarımda, ürünlerin ekiminde bölgenin su potansiyeline göre hareket edilmesi önemli. Doç. Dr. Karadirek, “Yüksek su tüketimi gerektiren pamuk veya muz gibi ürünler, suyun az olduğu bölgelerde uygun değil. Bu ürünlerin ekimi, sürdürülebilirliği tehlikeye atabilir” diyerek, suyun az olduğu yerlerde daha az su isteyen tarım ürünlerine yönelmenin gerekliliğine dikkat çekiyor.

Turizm ve Su Tüketimi

Antalya’da turizm sektöründe de yüksek su tüketimi söz konusu. Özellikle 5 yıldızlı otellerde yatak başına günlük bin litrenin üzerinde su kullanıldığı belirtiliyor. Bu durum, bölgenin su kaynaklarını daha fazla zorladığını gösteriyor. Su verimliliğini artırmak ve tasarruf sağlamak için yeni yöntemlerin uygulanması gerekiyor.

Geleceğe Dair Tehditler ve Uyarılar

Doç. Dr. Karadirek, kaçak yer altı suyu kuyularının, geleceğimiz için ciddi bir tehdit oluşturduğunu söylüyor. Bu kuyuların, “geleceğimize atılmış birer dinamit” olduğunu belirten uzman, su kaynaklarının miras değil, emanet olarak görülmesi gerektiğine vurgu yapıyor. Kaçak kuyuların artması, suyun sürdürülebilirliği açısından büyük risk taşıyor.

İklim Değişikliği ile Mücadele ve Uyum

İklim değişikliği ile mücadele etmek kadar, ona uyum sağlamak da önemli. Doç. Dr. Karadirek, “Mücadele küresel, uyum ise yerel bir sorumluluk. Antalya’nın su yönetimi ve ürün deseninde acil adımlar atması gerekiyor” diyor. Su verimliliği, altyapı iyileştirmeleri ve ürünlerin suya uygun olarak belirlenmesi, ertelenmeden yapılması gerekenler arasında sayılıyor.

Şimdi Harekete Geçmenin Zamanı

İklim değişikliğinin Doğu Akdeniz Bölgesi’ni en çok etkileyecek bölgelerden biri olduğunu belirten uzman, “10 yıl içinde büyük değişiklikler olmasa da, su kaynakları baskı altında kalmaya devam edecek. Artan nüfus ve yapılaşma ile birlikte yağışların azalması, ciddi önlemler alınmasını zorunlu kılıyor. Kamu kurumlarının farkındalığı artarken, uygulama aşamasına geçmek şart” ifadelerini kullanıyor.

Sonuç ve Öneriler

  • Yer altı ve yüzey suyu kaynaklarının korunması ve sürdürülebilir kullanımı sağlanmalı.
  • Kaçak kuyulara karşı sıkı denetimler artırılmalı.
  • Tarımda su tasarrufu ve ürün deseninin iyileştirilmesi zorunludur.
  • Su verimliliği yüksek teknolojik sulama sistemleri teşvik edilmelidir.
  • İklim değişikliğine uyum ve mücadele stratejileri hızla hayata geçirilmeli.
  • Kamu ve özel sektör işbirliğiyle, bilinçlendirme kampanyaları düzenlenmelidir.