Giriş
Son zamanlarda Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sunulan yeni torba kanun teklifi, özellikle zeytinlikler ve tarım arazileri üzerinde ciddi endişeleri beraberinde getirmiştir. Bu yasal düzenleme, doğayı koruma ilkelerine aykırı birçok değişikliği içermekte ve çevresel dengeleri olumsuz yönde etkileme potansiyeli taşımaktadır. Aynı zamanda, enerji politikalarında köklü değişiklikler yapmayı amaçlayan bu teklif, halk sağlığı ve ekolojik denge açısından risk oluşturmaktadır.
Torba Kanun Teklifinin İçeriği ve Amaçları
Bu teklif ile getirilen başlıca değişiklikler şunlardır:
- Zeytinliklerin ve tarım alanlarının kamulaştırma yetkisinin Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu’na devredilmesi: Bu, kamu yararı gözetilmeden, enerji projeleri için tarım ve zeytinliklerin kolayca ellerinden alınabileceği anlamına gelir.
- Enerji üretimi ve maden arama izinlerinin kolaylaştırılması: Yenilenebilir enerji ve kömür madenciliği alanında izin süreçlerinin hızlandırılması amaçlanmaktadır. Bu durum, ekolojik dengeyi bozan ve halk sağlığını tehdit eden uygulamaların önünü açacaktır.
- Ormanların maden arama alanlarına devredilmesi: Devlet ormanlarının maden araması için kullanılmasını sağlayan düzenlemeler, ormanlarımızın tahrip edilmesine ve ekosistemlerin bozulmasına neden olacaktır.
Çevresel ve Sağlık Üzerindeki Etkileri
Bu düzenlemelerin en önemli olumsuz sonuçlarından biri, doğal yaşam alanlarının yok edilmesidir. Özellikle zeytinlikler ve ormanlar, Türkiye’nin ekolojik dengesinde kritik rol oynar. Ormanlar, hava kalitesini artıran, su döngüsüne katkıda bulunan ve biyolojik çeşitliliği koruyan doğal “akciğerlerimizdir”. Bu alanların madencilik veya enerji projeleri için talan edilmesi, sadece doğal yaşamı değil, aynı zamanda insanlar için temiz hava ve sağlıklı yaşam alanlarını da tehdit etmektedir.
İşte bu nedenle, madenlerin ve enerji santrallerinin neden olduğu hava, su ve toprak kirliliği, özellikle solunum yolu hastalıkları ve çevresel hastalıkların artmasına yol açabilir. Bu durum, toplum sağlığını ciddi anlamda tehdit etmektedir. Ayrıca, Paris İklim Anlaşması gibi uluslararası sözleşmelerde belirtilen karbon emisyonu azaltma hedefleriyle de çelişmektedir.
Uzmanların ve Sivil Toplumun Görüşleri
Türk Toraks Derneği ve uzmanlar, bu yasa teklifine karşı çıkmakta ve ekolojik denge ile halk sağlığını koruma çağrısı yapmaktadırlar. Prof. Dr. Nurdan Köktürk ve Prof. Dr. Sebahat Genç gibi uzmanlar, bu düzenlemelerin sürdürülebilir kalkınma ve yaşam için tehdit oluşturduğunu belirtmektedirler.
Özellikle, ormanların enerji ve madencilik faaliyetleri için devredilmesinin, iklim krizine karşı mücadelede geri adım olacağına vurgu yapmaktadırlar. Ayrıca, halkın yaşam alanlarının maden ve enerji projeleriyle tahrip edilmesine karşı durmakta ve bu düzenlemelerin geri çekilmesini talep etmektedirler.
Sonuç ve Öneriler
Bu yasa teklifinin kabul edilmesi halinde, doğal yaşam alanlarımız daha fazla tahrip edilecek, ekolojik denge bozulacak ve halk sağlığı ciddi anlamda risk altına girecektir. Bu nedenle, halkın ve çevrecilerin sesini duyurması ve güçlü bir şekilde karşı çıkması büyük önem taşımaktadır.
Uzmanlar ve sivil toplum kuruluşları, sürdürülebilir kalkınma ve yaşam ilkeleri doğrultusunda, doğal kaynakların korunması ve enerji politikalarının ekolojik ve sosyal dengeleri gözeterek düzenlenmesini talep etmektedirler.
Ek Bilgi ve Kaynaklar
Bu konuda daha detaylı bilgi almak ve gelişmeleri takip etmek için, ilgili resmi kurumların açıklamaları ve uzmanların raporlarını incelemek faydalı olacaktır.