Nöbetçi Eczaneler
Yamanlı Mahallesi’nde 80 Yıllık Keşkek Geleneği Adeta Bir Festivale Dönüştü
Özgün İçerik: İstanbul Yerel Haberler (İY)
Bursa’nın Mustafakemalpaşa ilçesinde yıllara meydan okuyan bir gelenek yeniden hayat buldu! Yamanlı (Köyü Mahallesi)’nde 80 yıldır sürdürülen ve her yıl biraz daha büyüyen keşkek geleneği, bu sene tam anlamıyla patlama yaşadı. On bin kişilik dev katılımla gerçekleşen etkinlikte, kazanlar sabah erken saatlerde kaynamaya başladı, hava keşkek kokusuyla doldu!
Malzeme tedariki için gereken masraflar imece usulüyle toplanan bağışlarla karşılandı.
47 küçükbaş ve 2 büyükbaş hayvanın eti, didik didik işlendi. Yetmedi, bir buçuk ton bulgur ve pirinç dev kazanlara boşaltıldı. Ortaya çıkan şey bir yemekten fazlasıydı. Bu, köklü bir kültürün sofralarda yeniden vücut bulmasıydı!
Kazanlar Kaynadı, Kalpler Isındı
Etkinlik sabahın ilk ışıklarıyla başladı. Daha güneş doğmadan köylüler mesire alanında toplanmış, ocakların başına geçmişti. Kuyulara yerleştirilen dev kazanlarda önce etler ağır ağır pişirildi. Ardından bulgur ve pirinç eklenerek ortaya Anadolu’nun efsanevi lezzeti “keşkek” çıktı. Beş saatlik hummalı bir çalışma sonucunda 60 büyük kazan dolusu keşkek hazırlandı.
Ve işte o an geldi… Tüm köy halkı ve misafirler, dev kazanların başına akın etti. Genç, yaşlı, çocuk demeden herkesin tabağı doldu. Her kaşıkta sadece keşkek değil, geçmişin hatıraları, büyüklerin duaları, köyün ruhu vardı.
10 Bini Aşkın Kişi Aynı Sofrada!
Yamanlı’nın keşkek etkinliği bu yıl tarihi bir kalabalığa sahne oldu. Sadece köy halkı değil; çevre mahallelerden, şehir dışından hatta başka illerden gelen ziyaretçiler de bu benzersiz ana tanıklık etti. Etkinlik adeta bir kültür festivaline dönüştü.
İki dev kazan ciğerle açılış yapılan günde, hazırlıklarda görev alan gönüllüler bu sofrada bir araya gelip güç topladı. Sonra her biri kolları sıvayıp organizasyonun her adımında aktif rol aldı. Herkesin tek bir amacı vardı: 80 yıllık bu geleneği yaşatmak, yaşatırken daha da büyütmek.
Birlik, Beraberlik ve Gurur
Köyde o gün yalnızca keşkek pişmedi, aynı zamanda dostluk, dayanışma ve gelenek yeniden yoğruldu. Mahalle Muhtarı Necati Eren, gözleri parlayarak duygularını şöyle ifade etti:
“Dedelerimizden kalan bu mirası yaşatmak bizim boynumuzun borcu. Her yıl daha da büyüyoruz. Bu yıl katılım rekoru kırdık. Bu coşkuyu bizden sonraki kuşaklara aktarmak istiyoruz.”
Eren, bu etkinliğin yalnızca bir yemek organizasyonu değil, aynı zamanda köydeki kardeşlik duygusunu pekiştiren bir kültür aktarımı olduğunu da vurguladı.
Gün Boyu Süren Coşku, Geceye Taştı
Keşkek dağıtımı bittikten sonra etkinlik bitmedi, aksine daha da şenlendi. Alanda kurulan sahnede yöresel müzikler yankılandı, halaylar çekildi, çocuklar koşturdu, yaşlılar sohbet etti. Her köşe ayrı bir hikâyeye, her tabak ayrı bir anıya dönüştü.
Bu yılki organizasyonun en dikkat çeken noktalarından biri de hiçbir aksaklık yaşanmamasıydı. Gönüllü ekipler organizasyonun her alanında mükemmel bir koordinasyonla çalıştı. Yamanlı’da o gün, herkes bir zincirin halkası gibiydi.
Keşkek Sadece Bir Yemek Değil, Köklerini Unutmayan Yamanlı Mahallesi (köyü) İnsanlarının Öyküsü!
Yamanlı’da pişen keşkeğin anlamı sadece doyurmak değil. O, kırsalın kendi kimliğini koruma çabasıdır. Modernleşen dünyada geleneklerini unutmayan, aksine onları yaşatarak köklerine daha da sıkı sarılan insanların öyküsüdür.
Ve her yıl bir kez olsun, bu gelenek yeniden nefes alıyor. Her kaşık, geçmişe açılan bir kapı, her lokma bir kuşağın diğerine bıraktığı miras.
Keşkek Geleneği Nedir? Nereden Geliyor?
Keşkek, Anadolu’nun en kadim mutfak geleneklerinden biridir. Sadece bir yemek değil, aynı zamanda bir tören, bir arınma ve birliktelik sembolüdür. Genellikle düğün, mevlit, hayır gibi toplumsal olaylarda hazırlanır. Osmanlı’dan bu yana süregelen bu yemek, UNESCO tarafından da Somut Olmayan Kültürel Miras olarak tescillenmiştir.
Hazırlık süreci, işin sadece mutfak kısmı değil; sosyal yapının en canlı göstergesidir. Erkekler odun taşır, kazan kurar; kadınlar bulgur yıkar, et didikler. Büyükler dualar ederken, çocuklar çevrede koşar. Her bir aşaması ritüeldir.
Pişirme yöntemi de başlı başına bir gelenektir. Genellikle büyük kazanlarda, odun ateşinde saatlerce pişirilir. İçinde kullanılan malzemeler bölgeye göre değişse de temel unsur; et, buğday ya da bulgur, ve bol emektir. Kepçelerle değil, özel tokmaklarla dövülerek kıvam alır.
Bu yemek, birlik ve beraberliğin mutfağa yansıyan halidir. Kimse yalnız yemez, tek başına pişirmez. Paylaşmak esastır. Keşkek, Anadolu’nun toprağında yetişmiş dayanışma kültürünün lezzetli bir yansımasıdır.
Yamanlı’da 80 yıldır sürdürülen bu gelenek ise, bu kültürün yaşayan bir örneğidir. Her yıl biraz daha büyüyerek, biraz daha kök salarak devam eder. Çünkü bu sadece yemek değildir. Bu, bir milletin hafızasıdır.
Özgün İçerik: İstanbul Yerel Haberler (İY)
Kaynak: İHA-İhlas Haber Ajansı